BENTLER'DE PİKNİK

Bir önceki yazım olan Neşet Suyu Mesire Yeri nde bahsettiğim Bentler pikniğini Ramazan ayına girmeden yayınlamak istedim.
Konuyu hatırlatmak için bu bölümde de o gün yaşadıklarımızdan tekrar bahsedeyim;
Haziran ayının sonunda eşim ve kızımla gezmek için Belgrad Ormanı'nda ki Bentler'e gitmiştik.
Bakınız; Belgrad Ormanı-Bentler Mesire Yeri

Ortama bakıp, daha sonra buralara birde piknik için gelelim diye düşündük.

Bentlere nasıl olsa gittik, bir daha ki sefere Neşet Suyu'na gideriz diyerek plan yapmıştık.
23 Temmuz'da (sakin olması için özellikle hafta içini tercih ettik) abim, yengem, yeğenim ve biz piknik kararı alıp, mangal dahil bütün hazırlıklarımızı yaptık.
Belgrad Ormanı'na yakın oturdukları için ablam ve kızkardeşime de haber verdik.
Eniştemler çalıştıkları için müsait değillerdi ama sağolsun ablamın oğlu Ufuk "annemleri ve teyzemi ben getiririm" dedi.
Biz, abimlerle "önden gidelim de piknik yapacağımız yeri ayarlayalım" diye düşünerek biraz erken çıktık.
Bahçeköy'den giriş yaparak gişelere geldik, 8 lira ödeyerek içeriye girdik.
Planımızda geçen sefer Bentler'e gittiğimiz için bu sefer farklı olsun diye "Neşet Suyuna" gitmek vardı.
Bentler'in yaklaşık 1-2 kilometere ilerisinde ki Neşet Suyu yazan tabelanın olduğu alana geldik.
Piknik masaları, çocuk parkı, girişinde suyu ve tam ortasında ki mangalları ile tam bir piknik yeri olan alana girdik.
Tam ortalığı keşfe çıkıp, nerede oturabileceğimizi ayarlarken, bir görevli geldi ve "burası restorana aittir, masalar ve hizmetlerden faydalanmak için ücret ödemelisiniz" dedi.
Restorana ait bölgenin tam karşısında derme çatma tahtalardan yapılma piknik masaları olan halka açık, ücretsiz piknik yeri mevcut fakat arazi o kadar meyilli ve inişli çıkışlı ki, bize hiç rahat görünmediği için, tekrar Bentler'e geri döndük.

Ablamlarda hemen peşimizden bize yetiştiler ve birlikte Bentler'de ki en uygun masayı bulmak için biraz yukarılara çıktık.
En güzel masalar Namazgahın ve çeşmenin yanında olan masalardı ama bizden önce gelen grup oraya yerleşmişti.
Bizde biraz ileriye giderek 3 masanın olduğu yere yerleştik.
2 masayı yemek yemek için, 1 masayı da mangal malzemelerini yerleştirmek için kullandık.
Bu arada;
Masalar ağaçlardan yapılmış, üstleri çok temiz değil.
Pikniğe giderseniz mutlaka masa örtüsü ve oturma yerlerine sermek içinde ayrıca örtü almayı unutmayın.

O gün (23 Temmuz) ormanın içinde çok güzel bir hava vardı.
İstanbul'un içi sıcaktan kavruluyordu ama piknik yaptığımız yer çok güzel esiyordu.
Ağaçların hışırtısı, rüzgarın serinliği ile tam bir piknik havasında piknik yapmış olduk.

Mangal ustası olan abim mangalını ayarladı ve evde temizlenip, soslanan tavukları pişirmeye başladı.

Mönümüz başta mangal olmak üzere, pilav, yoğurtlu semizotu salatası, domates soslu kabak-patlıcan-biber kızartması, çeşitli meşrubatlar ve karpuzdu.
Yemekten sonra "piknik çaysız olmaz" diye düşünerek, yanımızda getirdiğimiz küçük tüpte çay demledik.
Biz çay keyfi yaparken, çocuklar da ayrı bir masada okey takımını kurup, çekirdek ve meşrubata devam ettiler.
En sonunda da ip atlayarak bir piknikte yapılan her şeyi gönüllerince yapmış oldular.

Biz hanımlar da yemekten sonra ağaçların arasında biraz dolaşmaya karar verdik.

Çok fazla uzaklaşmadan, ormanın derinliklerine dalmadan ağaçların arasında yürüdük.

Yürüyüşü sevenler için çok güzel bir yer, mis gibi ve serin havanın eşliğinde ormanın içinde yürüyüşler yapabilirsiniz.


Yürüyüşe çıkanlardan biriside abim ve kızkardeşimin 5 yaşında ki oğlu Efe'ydi.
Ormanın içinde yürürken önlerine resimde gördüğünüz Geyik Böceği çıkmış.
Böceği bir ağaç dalının üzerinde bizim bulunduğumuz yere getirdiler.

İlginç yapısını tedirgin bir şekilde bir müddet inceleyip, tekrar ormana geri bıraktık.
Akşam dönüş telaşı başlayınca masaları topladık, çöplerimizi yanımızda getirdiğimiz büyük çöp poşetlerine toplayarak çöp konteynırına attık.
Boşalan su bidonlarımızı orada ki çeşmenin suyu ile doldurduk.
Böyle günlerin benim için vazgeçilmezi olan topluca aile resimleri çektirdik.
Ve akşam 19.30 gibi güzel bir günü geride bırakarak evlerimize döndük.
Yeni bir gezi de görüşmek üzere!....