Pazar günü kızımla evde durmaktansa dışarıya çıkmayı tercih ettik.
Eşim işi olduğu için bize katılamadı, otobüsü tercih etmek zorunda kaldık.
Bizde evimize sadece 1 otobüs uzaklığında ki Eminönü'ne gitmeye karar verdik.
Otobüsten inince karşımıza balık-ekmek satılan yerler çıktı.
Daha önce alt taraflardan geçtiğim için balık ekmekçilerin yeni yerlerini
görmemiştim.
Balık yemediğim için orada fazla takılmadan alt geçitten karşıya geçtik.
Hava çok güzel olduğu için İstanbul'luların çoğu bizim gibi kendini dışarı atmıştı.
Her yer cıvıl cıvıl ve kalabalıktı.
Eminönü'ne gelmişken alışveriş yapayım diye düşündüm ama her yer kapalıydı.
Dükkanlar-hanlar-çarşı kapalıydı,ortalık seyyar satıcılara kalmıştı.
Baktım alışveriş yapamıyorum,Sultanahmet Meydanına çıkmaya karar verdik.
Yarı yolda kızım "anne ne olur Gülhane Parkına gidelim,çay bahçesinde çay içeriz" dedi.
Bizi bekleyen yokuşu düşünüp, kızımın istediğine razı oldum.
Gülhane'nin ön kapısından giriş yaptık.
Kapının çevresi kestane-mısır-simit-kağıt helva-salep-fıstık-çekirdek satan satıcılarla doluydu.
Hemen mısırlarımızı, sıcacık saleplerimizi alıp, yol azığımızı hazırladık : )
Gülhane Parkının ortasında ki yol, oldukça kalabalıktı.
Sadece geçiş amacıyla bu yolu kullananda vardı, bizim gibi parkta gezmek, sıcak bir çay içmek için gelenlerde vardı.
Ağaçların çoğu yapraklarını dökmüş, çiçeklerin hiç keyfi yok.
Ocak ayında olması gereken kar ne yazık ki bu yılda yok.
Resimlere bakınca sonbahar aylarından Ekim yada Kasım ayı gibi duruyor.
Aşağıda oyalanacak bir şey olmayınca çay bahçesine çıktık.
Çay bahçesine çıktığımızda hava çok soğuk değildi.
Önce arka masalarda oturduk, ön taraf boşalınca hemen ön masaya geçiş yaptık.
Çay bahçesinin klasiklerinden olan bakır çaydanlıkta 2 kişilik çay ısmarladık.
Bu çay bahçesinde bardakla çay servisi yapılmıyor.
Kaç kişiyseniz o büyüklükte bir bakır çaydanlıkla çay servisi geliyor.
2 kişilik çaydanlıkta ki çayın fiyatı; 8 Ytl.
Çayımızı içiyorken çekirdek almadığımıza pişman olduk : )
Aşağıda ki resimlerde gördüğünüz manzara tüm yorgunluğumuzu ve havanın soğukluğunu unutturdu.
Üstte ki resimde görünen yolcu gemisinin peşinden çok sayıda martı uçuyordu.
Herhalde gemide ki yolculardan martılara simit atanlar vardı.
Parktan çıkarken, Sarayburnu tarafında ki kapıyı kullanıp, otobüs duraklarının olduğu Galata Köprüsü'ne kadar yürüdük.
Gezimizin sonuna geldik.
Yaz aylarında çekilen resimleri görmek ve Gülhane Parkı hakkında bilgi almak için;
Bakınız; Gülhane Parkı
Yeni bir gezide görüşmek üzere!.....
Yeni bir gezide görüşmek üzere!.....