Eyüp Sultan Ramazan ayında, mübarek gün ve gecelerde, önemli iş ve sınavların arifesinde, sünnet öncesi, düğün günü, Türk Halkı'nın uğramadan, dua etmeden ayrılamadığı bir mekan.
Manevi atmosferi ile Eyüp Sultan'da günümüzün koşuşturması ve kargaşasından uzak saatler geçirebilirsiniz.
Eyüp Sultan ziyaretinizi bitirdikten sonra teleferikle Piyer Loti'ye çıkıp, şehri şöyle bir kuşbakışı seyredebilirsiniz.
Bakınız; Piyer Loti ve Teleferik
Not; Resimler Ramazan ayında değil, çeşitli dönemlerde çekilmiştir.
EYÜP SULTAN CAMİİ;
Fatih Sultan Mehmed Han zamanında1459 yılında fetihten hemen sonra yapılmıştır.
Osmanlı'lar tarafından İstanbul'da yapılan kubbeli ilk Selâtin camiidir.
Fakat ilk yapıdan günümüze orjinal hiç bir şey gelmemiştir.
Eyüp Sultan Camii dikdörtgen planda, mihrabı çıkıntılıdır.
Merkez kubbe altı sütun ve iki fil ayağına müstenit kemerlere yaslanır, etrafında yarım kubbe, ortasında Eyüp Sultan türbesi, sandukasının ayakucunda bir pınar, avlu ortasında asırlık bir çınar bulunmaktadır.
Caminin dış avlusunda ki mahfiller Darüssaade Ağası Beşir Ağa tarafından inşa edilmiştir.
Dış avlunun caddeye açılan iki kapısı vardır.
İç avlu 12 sütuna müstenit 13 kubbelidir.Avlunun ortası tek kubbeli, 8 köşelidir.
Türbe methalinde nakşı kademi saadet, sağında sebil bulunur.
Mihrap eyvandır, mermerdir. 1 tarafı hariç üç tarafı galerilidir.
Son cemaat yeri önünde 6 sütunlu ve 7 kubbeli bir revak vardır.
Cümle kapısı üzerinde 9 sıralık kitabenin ilk sırası:
Zehi münkadı emri gerdgar zılli Rabbani
Serefrazı cihandaranı asrın şahı devranı
Menarı nurfeşan sultan selim hanı bülend ikbal
Bilin gülbank dahi iyledi pür cümle azani.
Bunu Fatih başlatmış, ilk kılıcı Fatih'e Akşemseddin kuşatmıştır.
Padişahlar Sinan Paşa Köşkü'nden kayıkla gelir, camide iki rekat namaz kılar, kılıcı kuşatırdı.
Bayramlarda ve özel günlerde şerbet dağıtıldığı için şerbethane denilmiştir.
İmaret;
Eyüp Camii civarında Fatih Sultan Mehmed'in yaptırdığı imarethâde günde iki kere yemek pişirilirdi. Normal günlerde pirinçli, buğdaylı yemek çıkarken Ramazan ayında etli yemek dağıtılırdı.
Özel günlerde, cuma ve kandillerde, zerde ve zerbaç, pilav çıkarılıp yoksullara verilirdi.
EYÜP SULTAN TÜRBESİ;
Eyüp Sultan Camii'nin yanındadır. Hz. Muhammed'in ordusunda sancaktar olup, İstanbul'un muhasarası sırasında şehit olan Hz. Eyyub El-Ensari'nin mezarıdır.
Mezar fetihten sonra bulunmuş ve üzerindeki türbe 1459 yılında cami ile birlikte inşa edilmiştir.
Dışı çinilerle süslü türbe özellikle Cuma, kandil, bayram günleri ve üniversite ve lise sınavlarının olduğu günlerde ziyaretçilerle dolup taşar.
Ayrıca sünnet çocuklarının ve yeni evlenenlerin de ziyaret ettiği bir türbedir.
Türbe caminin kuzeyinde, iç avlunun önündedir.
Fatih Sultan mehmed tarafından 1454-55 tarihinde yaptırılmıştır.
Rivayete göre iç avludaki çınarın bulunduğu yer Ebu Eyüp'ün gasledildiği yerdir.
Türbe 8 köşeli, tek kubbelidir, kesme taştan yapılmıştır.
Cephe yüzlerine oturtulmuş olup, kasnağı yoktur.
Pencere söveleri mermerdir. Kapı cephesi hariç diğerleri altta ve üstte iki pencerelidir.
Kemerli kapı mermerdir, üzerinde Allah, Muhammed, kelime-i tevhid hakedilmiştir.
Cümle kapısı önündeki Sinan paşa kasrı 1798'de yıktırılmıştır.
Yerinde ulu bir çınar ağacı gölgesinde etrafı parmaklıklı bir set ve çimen sofa vardır. Parmaklığın dört köşesinde dört çeşme bulunur.
Bunlara hacat çeşmeleri, kısmet çeşmeleri denir. Tamir edildikten sonra camiyi açıp namaz kılan Sultan III.Selim Mevlevi olduğu için parmaklıkların üzerinde Mevlevi sikkeleri vardır.
HZ. EBA EYYÜB-EL ENSARİ KİMDİR;
Halid ibn-i Zeyd Ebâ Eyyüb-el Ensari, Hz.Muaviye (r.a) zamanında İstanbul kuşatmasına katılmış ve burada şehit olmuştur.
Emeviler zamanında İstanbul kuşatmasına (671) katılan ve burada şehit olan Hazretlerinin kabrini rüyasında gördü ve bildirdi. 1458'de Fatih burada bir türbe ve cami yaptırdı. 1800'de cami yeniden inşa edildi.
Kubbe yazıları, medresesi yok olmuş, ziyaret aşırılığı sebebiyle külliyedeki tahribat tamir edilmemiştir.
Eyüp Sultan, Mekke'ye giderek ilk Müslüman olan Alemdarı Nebi, Mihmandarı Resulullah diye anılır.
Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına katılmış, İstanbul kuşatmasında şehit düşmüştür.
Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına katılmış, İstanbul kuşatmasında şehit düşmüştür.
Evliya Çelebi'ye göre: "İlahi arif, Hazreti Eba Eyüb ensari, peygamberin sahabesinden hadis rivayet edenlerdendir. Kendisi ensardandır.
Hazreti Peygamber Mekke'den medine'ye hicret ettikleri zaman Cibrili Emin peygamberin devesinin yularından tutup çeke çeke cömert Eba eyüb7ün evinin önünde çöktürmüştür.
Bu işaret üzerine hz.peygamber Eba Eyüb'ün evinden başka bir yere misafir olmamıştır.
Hala, peygamberin mübarek mezarı bu Eba Eyüb Ensari hazretlerinin evinin yerindedir ki, Hz.Peygamberin candan sevdiği dostudur ki o peygamaberden birçok hadisler nakl ve rivayet eder."
Evliya Çelebi'nin anlattığına göre Eba Eyüb iki kere Konstantiniye seferi yaptı.
İkincisinde Galatayı fethetti, İstanbul’u da fethetmek üzere iken barış yaptı, Ayasofya’da namaz kılıp Eğrikapı'dan çıkarken kafirler bunları şehit etti.
Bir rivayete göre ise ishalden vefat etti.
Bir rivayete göre ise ishalden vefat etti.
1453'de Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethederken Akşemseddin hazretleri bir yer bulup orayı kazdırınca bir dört köşe yeşil somaki mermer göründü. Üzerinde haza kabri Eba Eyyubi Ensari, bu Eba Eyyüb'ün mezarıdır, yazılıydı.
Taşı kaldırdılar, içinde Eba Eyyüb'ün vücudu safran ile boyanmış kefen içinde terü taze ve sağ ellerinde tunç mühür vardı. Burada nurlu türbesini yaptılar.
Taşı kaldırdılar, içinde Eba Eyyüb'ün vücudu safran ile boyanmış kefen içinde terü taze ve sağ ellerinde tunç mühür vardı. Burada nurlu türbesini yaptılar.
Bu çevrede 33 sahabi yatmaktadır.
Türbe içi çinilerle kaplıdır. Üzerinde celi yazılar baştan başa dolaşır.
Kubbe kalem işlemeleriyle süslüdür.
Kubbe ortasında Ali imran suresi 193. ayeti yazılıdır.
Türbenin ortasında etrafı gümüş şebekeli bir parmaklık içinde Hz.Halid b. Zeyd ebu Eyyüb el-Ensari'nin sandukası vardır.
Üzerinde siyah atlas üzerine sarı simli kisvei şerif örtülüdür.
Kisveyi bağlayan sırma kuşak üzerindeki celi hatları Sultan II. Mahmud yazmıştır.
Sandukanın üzerindeki dairevi kandillikte 36 adet buhurdan ve zemzemiye vardır.
Türbenin duvarlarındaki yazılar I.Ahmed, III. Mustafa, III. Selim, II. Mahmud, Abdulaziz, Hattat Osman, Ahmed Razi, Yesarizade Mustafa İzzet, Mahmud Celaleddin Efendi'ye aittir.
Türbedeki sancakı şerif ve dört büyük şamdan korumaya alınmıştır.
Türbe kapılarını tahtadan tunca çeviren 1.Abdulhamit’tir.
Türbenin önünde medhal vardır.
Türbenin sağ tarafında kadınlar mescidi bulunur ki burada itikafa girmiştir.
İç avludan türbe medhaline bir hacet penceresi açılır.
Hacet penceresinin iç kısmında şu hadisi şerif yazılıdır: "Devemi kendi haline bırakınız. Zira o kendine düşen görevi yapmaya memur edilmiştir.
O da gitti, Ebu Eyyub'un kapısı önüne çöktü."
Eyüp Sultan'da ki meşhur fıskiyeyi, gecenin ilerleyen saatlerinde kapatıyorlar.
Bu kadar çok kabir, türbe, lahit başka bir camide iç içe geçmemiştir.
Serviler ve mezarlıklar cami çevresini uhrevi bir mekan yapar.
Ferhat Paşa, Mehmet Paşa, Beşir Fuad, burada yatmaktadır.Gecenin ilerleyen saatlerinde ortalık ıssızlaşıyor ve ortam tamamen sessizleşiyor.
Bir makalede Eyüp Sultan için bir cümle okumuştum, orada Eyüp Sultan'ın bir mahalle, sokaklarının mezarlık, sakinlerinin ise ölülerden oluştuğunu yazıyordu.
Eyüp Sultan'ı çok güzel anlatan bir cümle.
Osmanlı'dan günümüze kadar herkes bu uhrevi mekanda, Eyyüb Hazretlerinin civarında ebediyete ulaşmak istediği için türbenin çevresinde muazzam bir mezarlık oluşmuştur.
Eyüp Sultan'nın değişmeyen konuklarından biriside, kedilerdir.
Gece gündüz her an karşınıza irili ufaklı pek çok kedi çıkabilir.
Yeni bir gezi yazısında görüşmek üzere!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.