25 Haziran 2007 Pazartesi

KÜÇÜK ÇAMLICA TEPESİ

Çamlıca Tepesi denilince benim aklıma üzerinde televizyon kulesinin de yer aldığı
Büyük Çamlıca Tepesi  geliyordu.
Küçük Çamlıca'dan daha bu sene haberdar oldum.
Büyük Çamlıca tepesi hakkında yazı hazırlarken Küçük Çamlıca Tepesi sık sık karşıma çıktı.
Bu konuya el atalım dedik, eşimi ikna ettik ve kendimizi küçük Çamlıca Tepesinde bulduk.
Eşimde benim gibi küçük Çamlıca'dan haberdar değildi, yolda tabelaları takip ederek korunun girişine ulaştık.


Kısacık bilgi;
Küçük Çamlıca Tepesi, Anadolu yakasında Üsküdar ilçesinin sınırları içinde yer alır.
Tepenin deniz seviyesinden yüksekliği 229 m'dir.
Tepede yer alan Küçük Çamlıca korusu ve Sofa, Cihannüma, Topkapı köşklerinden oluşan küçük Çamlıca köşkleri yer alır.
Köşklerle ilgili ayrıntılı bilgiyi, iç ve dış resimlerini 2.bölüm de görebilirsiniz.


Küçük Çamlıca Köşkleri
*Hizmet :Restoran-Kafeterya
* Açılış / Kapanış saatleri : 09:00-23:00
* Kredi Kartları : Visa-Mastercard
* Yemek Çekleri : Ticket
* Müzik : Bant Yayını
* Otopark : Mevcut
Adres : Küçük Çamlıca Korusu Kısıklı-
Küçük Çamlıca/İstanbul
Tel : 0.216.428 46 96
Faks : 0.216.325 82 80


Köşklerin önünde süs havuzu ve kamelya var.
Süs havuzunda ve çevre ve bahçe düzenlemesinde bol bol mermer kullanılmış.
Bu kadar çok mermer kullanılması kızıma mezarlığı anımsattı.








Korunun girişi yayalara serbest, arabalar için otopark ücreti olarak 3 Ytl alıyorlar.
Arabanızda mangal var mı? diye kontrol ediyorlar.


Biz hiç bir yere sapmadan en tepeye köşklerin oraya kadar çıktık.
Hafta sonu olduğu için arabayı park etmek için biraz zor yer bulduk.
Önce biraz keşif yaptık, tepenin arka kısımına dolaştık.
Koru olan bölümlerinde çok güzel yürüyüş yolları mevcut.
Arka bölümler ön tarafa bakarak biraz daha sakin ve ıssız, daha çok piknik yapanlar tarafından tercih ediliyor.
Koru bölümüne ait resimleri buradan görebilirsiniz.


Küçük Çamlıca denince ilk akla gelen tabi ki muhteşem manzarası ve köşkleridir.
Manzaradan bahsedersek, Boğaz'ın Marmara denizine karıştığı bölgeyi, Adaları, Kartal'dan Bakırköy'e kadar olan sahil kesimini görebilirsiniz.


Tepeden İstanbul'un bazı bölümlerini kuş bakışı görebiliyorsunuz.
Büyük Çamlıca Tepesinden görünen Boğaz manzarası buradan
pek görünmüyor ama Marmara Denizi bütün ihtişamıyla gözünüzün önünde.

Resimler bu kadar değil, köşkün içinden ve çevresinden çekilmiş resimleri 2.bölümde,
koruyu, yürüyüş yollarını ve tepenin arka tarafından görünen manzaraları ve hazırladığım videoyu 3.bölümde yayınlayacağım.

Görüşmek üzere.....

18 Haziran 2007 Pazartesi

YAKINDA... KÜÇÜK ÇAMLICA

Okullar kapandı, artık bilgisayarda zaman konusunda özgür değilim.
Kızım ve oğlumla bilgisayarı paylaşmam lazım, fırsat bulup sayfamı güncellemem biraz zaman alıyor.
Bende önden küçük bir tanıtım yazısı ve resimleri yayınlamayı uygun buldum.
Son yılların moda deyimiyle çok yakında burada.......

Bu resimler Küçük Çamlıca tepesinden.
Kafeteryası, lokantası, korusu, piknik alanları ve muhteşem manzarasıyla, İstanbul'da olanlar için güzel bir mekan.
Bu yaz bizi sıcak ve kavurucu bir yaz bekliyor, püfür püfür esen bir tepeye kimsenin hayır diyeceğini sanmıyorum.

Üstteki resmi köşkün içinden çektim ama pencereden bakınca
manzaranın büyük bölümünü bu direkler kapatıyordu.
Diğer resimler bir iki güne kadar hazır olacak, uğramayı unutmayın.
Görüşmek üzere!...


8 Haziran 2007 Cuma

EMİRGAN KORUSU-2007 (3)

Emirgan gezimizin 3. bölümünde lalelerin yerine dikilen çiçekleri, sarı ve beyaz köşkü görebilirsiniz.
Pembe köşkün yanına gitmek kısmet olmadı, onun için Pembe köşkün resmi yok.
Bu bölümde gördüğünüz tüm resimleri, okul pikniği ile gittiğim 29 Mayıs'ta çektim
Emirgan'ın son hali çiçek açısından bu şekilde.
SARI KÖŞK HAKKINDA TARİHİ BİLGİ:
1871-1878 tarihleri tarafından Hıdiv İsmail Paşa tarafından yapılmış Sarı köşk
Şale üslubunda bir kuş evi görünümünde tasarlanmıştır.
Bir sofa etrafında toplanan plan şeması Türk insanının
o dönem ki yaşama düzeninin gelenekselliğini yansıtmaktadır.
Tavan ve duvar süslemeleri Sarkis Balyan tarafından yapılmış
köşkün yüksek kapı ve pencereleri, iç mekanlardaki parlak renkli
zengin işlemeler o dönemin ihtişamını yansıtmaktadır.
İç tavan çiçek motifli yağlı boya figürler, dış cephe ise el oyma
sanatının seçkin süslemeleri ile zenginleştirilmiştir.
İnşa edildiği tarihten itibaren yıllarca süreyle ilk sahipleri
tarafından kullanılan Sarı Köşk 1996 – 1997 yıllarında İstanbul Belediyesi
tarafından büyük bir titizlilikle restore edilmiş ve tadilatlar
neticesinde işletilmek üzere Beltur A.Ş'ye devredilmiştir.
Emirgan Korusu’nun Ev Sahibi Sarı Köşk;

İstanbul’un yorucu stresli havasından bunaldığınız da,
doğayla bütünleşip rahatlamak istediğiniz de çok uzağa gitmenize gerek yok.
Boğazın deniz manzarası eşliğinde yeşilin her tonunda
yüksek ağaçların gölgesinde, aileniz veya arkadaşlarınızla tarihi dokuda
güzel bir gün geçirmek için, piknik yapmak için,
Emirgan korusu ve korunun sahibi köşkler sizi bekliyor…
Doğanın tüm renkleriyle donanmış 300 dönümlük Emirgan korusunun
en orta yerinde 6 oda, 1 teras ve 1 balkondan oluşan toplam 400 m2’lik
alan üzerine av- piknik, dinlenme ve konuk ağırlama evi olarak
inşa edilmiş 2 katlı Sarı Köşk tüm ihtişamıyla tarihi anlatıyor.
Köşkün balkonundan baktığınızda ağaçların arasından
Marmara Denizinin doyulmaz güzelliğine göz kırpıyorsunuz…
İster ailenizle gidebileceğiniz ister misafirlerinizi
ağırlayabileceğiniz “eviniz sıcaklığında mekanlar”; köşkler…
Sarı köşk restoran ve kafeterya bölümleri ile hizmet vermektedir.
İçerisinde vejetaryen menü de bulunan restoran kısmı
hem et hem balık seçenekleri ile hafta içi ve hafta sonu
saat 9.00 ila 23.00 arasında konuklarını ağırlamaktadır.
Hafta sonu ise öğleden itibaren açık büfe yemek servisi yapılmaktadır.
Sarı Köşk Kafeterya kısmı hafta sonları saat 9.00 ila 14.00 arasında
zengin çeşit açık büfe brunchları ile tercih edilmektedir.
Tek kişilik açık büfe kahvaltı fiyatı 17 YTL.Çocuklara 12.50 YTL'dir.
Sarı köşk hakkında ki bilgiler www.bebek.com adresinden alınmıştır.


Beyaz köşkün tadilatı bitip, hizmete girdi mi bilmiyorum.

İşte bunlar da lalelerin yerine dikilen çiçekler.
Aralarında cam güzeli, kadife çiçeği, kırmızı ve pembe güller, şakayık ve daha adını bilmediğim bir kaç çeşit daha var ama lalelerin görüntüsü bir başkaydı.







Aşağıda ki ilk resimde gördüğünüz ağaç havuzun kenarında yer alıyor.
İlginç bir gövde yapısı var, sarmaşık gibi dalları birbirine dolanmış.


2.resimde ki ağaç bildiğiniz kiraz ağacı,yetişebilen alt dallarda ki kirazları koparmış ama üst tarafında halâ bol miktarda kiraz var.


Emirgan gezimizin sonuna geldik.
Bu yazı dizisi boyunca yayınladığım ve sığmadığı için yer veremediğim resimlerden oluşan bir video klip hazırladım.
Müziği için huzur verici bir müzik seçtim.
Seyredin, dinlenin : )

Dailymotion;

Emirgan Korusu 2007
Yükleyen muhteremlegeziye
You Tube;


Yeni bir gezide görüşmek üzere......

6 Haziran 2007 Çarşamba

EMİRGAN KORUSU-2007 (2)



Emirgan yazımızın 2. bölümünde korudan görünen manzaralara, Emirgan'ın havuzuna ve lalelerin ömrü bittikten sonra ki hallerine şöyle bir değineceğiz.
Bu bölümde yazıdan daha çok resimlere yer verdim.
Sonda ki lale resimleri sizi üzebilir ama bir sonra ki yazımızda
göreceğiniz yepyeni Emirgan çiçekleri ile keyfiniz yerine gelecektir.

EMİRGAN KORUSU HAKKINDA KISACIK BİR BİLGİ;
EMİRGAN KORUSU:
Bizans döneminde “Kyparates” adıyla anılan ve Baltalimanı’ndan 
İstinye’ye kadar uzanan geniş bir araziyi kapsayan bir servi ormanı olan bugünkü Emirgan Korusu’nun ismi de IV. Murat’ın İran seferinden dönerken yanında getirdiği Emirgune’nin oğlu Tahmasb Kulu Han’dan geliyor.
“Emirgune Bahçesi” ve “Mirgün Bahçesi” diye de adlandırılan 472 bin metre karelik bu korunun içinde iki su göleti ile İstanbul Büyükşehir Belediyesince, halka açık şekilde işletilen Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk de yer alıyor.
Çevresi duvarlarla çevrili olan Emirgan Korusu’nda 120’yi aşkın bitki ve ağaç türü arasında fıstık çamı, kızılçam, Halep çamı, ağlayan çam, veymut çamı, sahil çamı, Japon kadife çamı, Londra çamı, Avrupa, mavi ve konik ladinler ile mavi atlas, Lübnan ve Himalaya sedirleri, kayın, dişbudak, sabunağacı, salkımsöğüt, Macar meşesinin yanı sıra Kolorado gümüşi köknarı, Çin mabet ağacı,kaymak ağacı, Kaliforniya su sediri, sahil sekoyası ve kafur ağacı gibi ender bitki türleri bulunuyor.


EMİRGAN KORUSUNA NASIL GİDİLİR?
Emirgan Korusu 'na toplu taşıma araçlarıyla ulaşmak için İ.E.T.T. 'nin sahil yolundan Sarıyer 'e giden bütün otobüslerini kullanabilirsiniz.
Kabataş-Sarıyer,Kabataş-Bahçeköy,Taksim-Sarıyer,Taksim-Bahçeköy otobüsleri buradan geçmektedir.
Emirgan durağında indikten sonra 5 dakikalık bir yürüyüşün ardından Emirgan Korusu 'na ulaşabilirsiniz
Araba ile ulaşım:
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 'nün Avrupa yakasından Küçükarmutlu Sapağı 'nı kullanarak sahil yoluna ulaşmanız yeterlidir.
Diğer bir seçenek;
Avrupa yakası, Beşiktaş-Sarıyer arası sahil yolunu,
Beşiktaş istikametinden Sarıyer istikametine doğru takip ederek Emirgan semtine kolayca ulaşabilirsiniz.
Daha sonra Sarı Köşk ve Pembe Köşk ören yeri (sarı renkli) tabelaları Emirgan Korusu’na kadar size rehberlik edecektir.
Anadolu yakasından gelecekler ise: 
Kadıköy’den vapurla, Üsküdar’dan ise motor ve vapurla Beşiktaş’a geçip Beşiktaş-Ortaköy
yolundan geçen herhangi bir otobüse binmeleri yeterlidir.
Ya da bizim okulun düzenlediği gibi bir pikniğe katılabilirsiniz : )

Piknik yerleri genellikle korunun alt taraflarında yer alıyor.
Ağaçlardan boğazı pek göremiyorsunuz ama biraz yukarılara çıkınca
Boğaziçi'ni ve Fatih Sultan Mehmet köprüsünü görebilirsiniz.

HAVUZ;
Sarı köşkün alt tarafında yer alan havuz, koruya gelince uğramadan gidilmeyen bir yer.
Havuzun arka kısmında mağaralar var.
Bu mağaralar doğal olarak mı oluşmuş, yoksa dekorasyon amaçlı bir düzenleme sonucunda mı yapılmış, bilmiyorum.
Çocuklar orada ki mağaralara 7 cücelerin mağarası diyorlar.

Bazı günler havuzda ki ördek sayısı çok oluyor ama o gün sadece 1 tane beyaz renkli bir ördek vardı.
O da yoğun ilgiden bunalıp, kenara çekildi.



Havuzdan ve mağara bölümünden bir kaç resim;


Altta ki resimde görünen çadır,çiçek satış standı.
Lale zamanı lale satışı, diğer zamanlarda da aklınıza gelebilecek her türlü bahçe ve balkon çiçeklerinin satışı yapılıyor.


EMİRGAN'IN LALELERİ,İŞTE SON HALLERİ;
Emirgan insanın aklına ilk önce laleleriyle geliyor ama ne yazık ki lalelerin ömrü çok kısa.
Nisan ayının 2. veya 3. haftasında açıp, Mayıs'ın ilk haftalarına kadar süren kısacık bir ömrü var.
Ben bu resimleri 13 Mayıs'ta çektim, ortada bir tane bile sağlam lale kalmamıştı.



İşçiler kuruyan ve dökülen laleleri söküp, yerlerini çapalayıp, yeni ekilecek çiçeklere hazırlık yapıyorlardı.

3. bölümde ki yazımızda yeni ekilen çiçekleri, Sarı ve Beyaz Köşkün resimlerini ve bütün resimleri kullanarak hazırlayacağım video klibi görebilirsiniz.

Görüşmek üzere.....