22 Nisan 2009 Çarşamba
EMİRGAN KORUSU-2009
1 yıl daha geçti ve İstanbul'da yeni bir lale mevsimi geldi ve geçti.
Bu yıl Lale festivali 12-19 Nisan tarihlerinde yapıldı.
Havaların soğuk yada sıcak olması festivalin başlangıç tarihini belirliyor.
Geçen yıl havalar Nisan ayında oldukça sıcaktı ve lale festivali 5 Nisan'da başlamıştı.
Bu yıl sürekli gittiğim Gülhane-Sultanahmet ve Çamlıca'ya gidemedim.
Emirgan'a da kahvaltı vesile ile gittim.
15 Nisan'da annemlerle birlikte Sarıyer Yeniköy'de oturan kızkardeşim Tuğba'ya kahvaltıya gittik.
Öğleden sonrada taksiye binip, soluğu Emirgan'da aldık.
Meğer o gün İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş Emirgan'a gelmiş ve festivalin açılışını yapmış.
Bizim gittiğimizde yeni gitmişti.
Hafta içi olmasına rağmen çok kalabalıktı.
Laleler açmıştı, sadece bazı türleri ve güneşten uzak, kuytu yerlerde olanlar açmamıştı.
Girişte ki saat geçen yıl ki gibi mor-mavi muskari çiçekleri ile düzenlenmişti.
Emirgan denilince akla ilk önce Lale gelse de 2. sırayı mutlaka sincaplar alır.
Ortalığın kalabalık olmasına rağmen resimde gördüğünüz ufaklık ağaçların arasında dolanıp, duruyordu.
Beni biraz peşinde koşturdu ama sonunda yukarıda ki güzel pozu verdi.
Muskari-Amerikan üzümü isimli çiçek mor-mavi rengi ile mavi lazım olan her yerde (dere peysajları) belediyenin imdadına yetişmişti.
Bu yıl Çuha çiçeklerine de bol bol yer verilmiş.
Bazı yolların kenarı olduğu gibi Çuha çiçekleri ile kaplanmıştı.
Emirgan'ın simgeleri olan köşklerden Beyaz ve Sarı Köşk;
Beyaz Köşkün önünde ki havuz.
Emirgan'da ki faaliyetler Beyaz Köşkün önünde ki havuz başında yapılıyor.
O gün de yine aynı yerde sahne kurulmuştu, tören düzenlenmiş ve Belediye Başkanı burada konuşmuş.
Bizim gittiğimizde herkes bu sahnenin önünde resim çektiriyordu.
Sadece o güne özel miydi bilmem ama o gün koruda bir bando takımı vardı ve çok hareketli ve güzel marşlar çalarak ortamı hareketlendirdiler.
İşin ilginç yanı bandoda ki müzisyenleri bir kamyonete oturtmuşlardı ve kamyonetle bütün koruyu gezerek marş çalmaya devam ettiler.
Gelelim lalelerle hazırlanan peysaj çalışmalarına, bu yıl en çok Mevlana peysajına bayıldım.
Nefis bir çalışma olmuş.
Semazen isimli peysaj meyilli bir araziye yapılmış ve net bir görüntü almak pek mümkün olmuyor.
Kırmızı ve sarı semazen laleleri açmıştı ama turuncu semazen henüz açmamıştı.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin logosu.
Geçen yılın en çok ses getiren peysajı Lale Deresi, bu yıl da yine aynı yerde hazırlanmıştı.
Resim çektirmek isteyenlerin favori mekanı, Lale deresinin üzerinde ki köprüydü.
Gök kuşağı.
Beş lale.
Ters bir açıyla çekmişim ama o bir kelebek : )
Olimpiyat Halkaları.
Tabi ki Emirgan Korusunda açanlar sadece laleler ve sümbüller değil.
Bütün tabiat uyanıp, bende varım dercesine güzelliklerini sergiliyor.
Görmüş olduğunuz bitkinin adı; Salix caprea (Keçi Söğüdü)
Bilimsel sınıflandırma;
Alem: Plantae (Bitkiler)
Bölüm: Magnoliophyta (Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida (İki çenekliler)
Takım: Malpighiales
Aile: Salicaceae
Cins: Salix
Tür: Salix Caprea
Kaynak.
Bir sonraki bölümümüzde yine Emirgan'dan resimler olacak.
Görüşmek üzere!...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
resimler harika olmuş emeğine sağlık resimleri çekdiğin gün sana hayran kaldım seni çok seviyorum..canım ablam..
YanıtlaSilMuskari-Amerikan üzümü isimli çiçek mor-mavi rengi ile mavi lazım olan her yerde (dere peysajları) belediyenin imdadına yetişmişti.
YanıtlaSilBu çiçek yeni bir çiçek değildir. Öyle kibar bir adı da yoktur. Boğazın her tepesinde kendiliğinden yetişir. Eskiden şimdi gazinolar tarafından tahrip edilen Mihrabat Korusunda da yetişirdi. Adı da "Arap Taşağı"dır.
Resimler çok çok güzel... Bu sefer birkaç gezimizde (Fatsa'da ve Polatlı'da) yollar arası bölümlere laleler de ekilmişti. Güzel bir görüntü vermişti. Aralarında da yer yer sümbüller ilgi çekiyor.
YanıtlaSilBir gün inşallah, gezmekten fırsat bulduğumuzda, buraları da görmek kısmet olur...
Sağlıcakla kalınız...