Bu yazının konusu olan gezi 19 Ocak 2017 tarihinde gerçekleşti.
Gezi Avrupa yakasında başladı, Anadolu yakasında bir kaç semte uğrayarak, Çamlıca Tepesinde mola vererek, en sonunda Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden tekrar Avrupa yakasına geçerek bitirilen bir gezi oldu.
Bu bölümde gezinin genel bir özeti var.
Uğradığımız semtlerden bir kaç kare var ama asıl resimleri Çamlıca Tepesinde çektim.
Bundan sonra ki bölümlerde Çamlıca Tepesine ait bir kaç bölüm yayınlayacağım.
Üstteki harita o gün gittiğimiz güzergahı kabaca gösteriyor.
O gün haritada işaretleyemediğim farklı semtlere eşimin işleri sebebi ile uğradık.
Harita da işaretlenmeyen güzergahtan resim görürseniz şaşırmayın 😊
O gün Anadolu yakasına geçmek için Avrasya tünelini kullanmaya karar verdik.
Bu sebeple sahil yolundan gittik.
Burası Bakırköy, Zeytinburnu sahil yolu.
Avrasya tünelini o güne kadar henüz görmemiştim, o gün ilk defa geçtim.
Avrasya Tüneli hakkında bol resimli bir yazı hazırlamıştım, yazı 👉BURADA
Aşağıda ki video da Avrasya tüneli geçişi sırasında çektiğim videoyu görebilirsiniz.
Avrasya Tünelinin çıkışı.
Bundan sonra ki resimlerde Kentsel Dönüşüm ile büyük bir değişim geçiren, halen yoğun bir çalışma olan Fikirtepe'den resimler göreceksiniz.
Resimlerin arka planına biraz daha dikkatli bakarsanız halen yıkılmayı bekleyen onlarca gecekonduyu ve binayı görebilirsiniz.
Değişim geçiren Fikirtepe'ye ait bu resimleri ileride "vay be, nereden nereye gelmiş" diyebilmek için buraya ekliyorum.
Bahtın güzel olsun Fikirtepe, darısı diğer ucube semtlerin başına😔
Ne tatlı bir köşk di mi 😍😍😍
Yol boyunca kentsel dönüşümün yoğun yaşandığı yerlerden geçip, uçsuz bucaksız katları olan binaları gördükten sonra bu mavi köşkü görmek çölde serap görmek gibiydi.
Kendisinin ismi "Zülüflü İsmail Paşa Köşkü" imiş.
Zülüflü İsmail Paşa Köşkü;
Göztepe Zülüflü İsmail Paşa Köşkü; İstanbul Boğazı’nın
Anadolu yakasında Kadıköy Göztepe Tütüncü Mehmet Efendi Caddesi ile İkinci Orta
Sokağın birleştiği yapı adasında inşa edilmiş bir ahşap köşktür.
1926 yılında başından bir yangın geçmiş olsa da, ayakta
kalmayı başarabilmiş.
Sahibi İsmail Paşa’ya, gür saçlarından dolayı Zülüflü
lakabı takılmış, köşkün adı da buradan geliyor.
Köşk dört katlı, cihannümalı, buz mavisi rengindedir.
Yapının iki yanında bulunan sekizgen kuleler yapıya anıtsal bir görünüm sağlar.
Yapı ön cepheden iki katlıdır. Köşkün giriş kotundan bir
metre yüksekliğindeki girişine merdivenle çıkılır.
Burası şık bir verandadır.
Veranda dört adet yivli sütunla taşınmaktadır. Verandanın üstü kapalı bir
balkondur. Balkonun önünde dört sütun
bulunur. Bu sütunlar guselidir. Devamlarında da eli böğründeler bulunur.
Çatı
saçağını önde on adet çift eli böğründe ile taşınmaktadır.
Girişin iki yanında
simetrik olarak iki tane balkon bulunur.
Bu balkonları parapetleri çok şık
ahşaptır.
Ön cephedeki ikişer balkon ve simetrileri hep ahşap kepenklidir.
Yan
cephelerde iki adet giyotin pencere bulunur. Bu pencerelerde ahşap kepenk
bulunur.
Çatı ahşap olup üstü kiremitle
kaplıdır.
Köşkü yaptıran Zülüflü İsmail Paşa, Sultan Abdülaziz’in
mabeyincisidir.
Daha sonra Sultan II. Abdülhamit’in yaverliğini yapmıştır.
Sultan VI. Mehmet Vahdettin ile de dünür olur.
Köşkün inşa tarihi 1900-1905 arasıdır.
Zülüflü İsmail Paşa
Sultan II. Abdülhamit in Mabeyincilerinden Ali Beyin 2 oğlundan biridir. Köşkün
2 odası saray mimarları tarafından düzenlenmiş olup, günümüzde diş polikliniği
yapılırken restorasyondan geçerek Tütüncü Mehmet Efendi Caddesinde bugün ayakta
durmaktadır.
*Daha önce Diş Tedavi Merkezi olarak hizmet veren tarihi
köşk, bugünlerde dershane olarak kullanılıyor.
Eşim Göztepe ve Çiftehavuzlar da olan işlerini bitirince tekrar yola çıkıyoruz.
İstikametimiz Çamlıca Tepesi.
Yola devam ederken karşı tepede yapımı devam eden, Çamlıca yeni televizyon kulesi inşaatını gördük.
Yapımı bittiği zaman Çamlıca tepesini ve çevresini işgal eden onlarca televizyon vericisi olan direkler kaldırılacakmış.
Bulunduğu mevkii Küçük Çamlıca Tepesinin olduğu bölgeye benziyor.
Çamlıca'ya çıkmışken inşaatı devam eden camiye de uğrayalım dedik ama girişi bizim tahmin ettiğimiz yerde değilmiş.
Halen inşaatı devam ettiği içinde henüz ulaşım için gerekli yön tabelaları yerleştirilmemiş.
Buradan kısa bir video ve manzara resmi çektim, Çamlıca Sosyal tesislerine gitmek için tekrar yola çıktık.
Çamlıca televizyon kulesinin bulunduğu yerden çektiğim kısa video ve resimler 👉BURADA
Ve işte karşınızda muhteşem Boğaz manzarası ile Çamlıca😍
O gün hava yağmurlu ve pusluydu, daha iyi bir havada manzara çok daha güzel görünüyor.
Çamlıca tepesine ait video ve resimler 👉BURADA
Hava o gün çok soğuktu, o yüzden ortalıkta hiç kimse görünmüyor.
İstanbul'un en yüksek noktalarından birisi olan Çamlıca tepesindesiniz, doğal olarak soğuğu diğer yerlerden çok daha fazla hissediyorsunuz.
Yemek yemek için tesise girdiğimiz zaman herkesin içeride olduğunu boş kalan son masaya oturunca anladık😄
Cuma günü olmasına rağmen hem restoran hemde pastahane bölümü tıklım tıklım doluydu.
Çamlıca Sosyal Tesislerine ait resimler 👉BURADA
Çamlıca tepesine veda vakti, istikametimiz sahil yolu.
Böyle bir manzara karşısında insanın ağzından ister istemez "sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul" dizeleri dökülüyor.
İstanbul'a tepeden bakmak güzel ama bu yokuşlar çok fena, kışın karlı günlerde bu yolları nasıl kullanıyorlar acaba 😕
Sahil yolunda Kuleli Askeri Lisesinin önündeyiz.
Durmak için hem zaman yok, hemde arabayı park edecek bir yer yok, o yüzden yola devam ediyoruz.
Avrasya Tüneli ile geldiğimiz Anadolu yakasından Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile dönüyoruz.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden geçerken çektiğim görüntüleri üstteki video da izleyebilirsiniz.
Geldik bir yol hikayesinin daha sonuna, bir sonra ki bölümde görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.