BALTALİMANI JAPON BAHÇESİ

Bugünkü bölümümüzün konusu Sarıyer Baltalimanı'nda bulunan Japon Bahçesi olacak.

Japon Bahçesi sosyal medya da özellikle bahar aylarında adından sıkça söz ettiren bir bahçe.

Yıllardır bende bahçeye gitmeyi çok istiyordum ama bir türlü fırsatımız olmamıştı.

Mart ayında oğlum ve kızımla birlikte bahçenin olduğu Sarıyer taraflarındaydık.

Bahçeyi görmek için hemen fırsatı değerlendirdik.

Japon bahçesi bahar aylarında çiçek açan ağaçları, özellikle Sakura ağaçları ile meşhur olan bir yer.

Bizde bahar başlangıcı olan 18 Mart'ta gittik ama ne yazık ki ağaçların çoğu çiçek açmamıştı.

Hatta yapraklar bile açılmadığı için tam bir sonbahar görünümü vardı.

Şansımıza sadece Japon Kamelyası bol bol çiçek açmıştı.

Japon bahçesi adını hak edecek büyüklükte bir yer, küçük bir alana sahip olduğu için geziniz çabucak bitiyor.

Göletin yanında bulunan kamelya dışında oturma alanı veya bank da olmadığı için daha fazla vakit geçiremiyorsunuz.

Giriş kapısının sağ tarafında, adı Güneş ve Ayı simgeleyen Japon harfleriyle oluşturulan "Yougetsuan" adlı Japon stili ev hazırlanmış. 

Evin çevresinde gezebiliyorsunuz, önünde resim çektirebiliyorsunuz ama kapalı olduğu için evin içine giremiyorsunuz.

Japon evine ve çevreye ait resimler 2. bölümde olacak.

Japon Bahçesine giriş ücretsiz, haftanın her günü açık.

Giriş Kapısı: İstanbul'un kardeş şehri olan Shimonoseki şehrinde, Chofu Bahçesi’nin girişinde bulunan kapısından esinlenilmiştir. (Chofu Bahçesi, Edo döneminden kalan bir samuray evinin onarılmasıyla, 1993 yılında Shimonoseki şehrinde açılmıştır.)

Japon Bahçesi, Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesinin karşısında yer alıyor.

Kendine ait bir otoparkı, park alanı yok.

Hastane civarında olan park alanları da neredeyse her zaman dolu oluyor.

Biz Sakıp Sabancı Müzesinin civarında İspark'a arabayı park edip, Baltalimanı'na kadar yürüdük. 

Sahil boyunca yürüyüş yaptığınız için vaktin nasıl geçtiğini, nasıl yürüdüğünüzü anlamıyorsunuz bile.

Japon bahçesine toplu taşıma ile gelmek isterseniz;

Taksim'den 40 - 40T - 42T numaralı otobüsler,

Kabataş'tan 22 - 22RE - 25E numaralı otobüslere binip Baltalimanı Hastane durağında inerek Japon Bahçesine ulaşabilirsiniz.

JAPON BAHÇESİ;

Baltalimanı Japon Bahçesi, Japonya ile Türkiye’nin işbirliğiyle kurulmuş bir park olup, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yönetilmektedir.

2003 yılında ‘Türkiye’de Japon Yılı’ vesilesiyle kardeş şehir anlaşması bulunan İstanbul ile Yamaguchi Eyaleti Shimonoseki şehri tarafından tamamlanmıştır.

Ayrıca 2015 Kasım’da her iki ülkenin işbirliği tarafından tadilatı tamamlanan Baltalimanı Japon Bahçesi, daha da etkileyici bir bahçe olarak yeniden doğdu.

Marmara boğazına bakan, manzarası müthiş bir yerde konumlanmış bahçede, iki kardeş şehrin sembolü olan Marmara Boğazı ile Shimonoseki Boğazından esinlenilerek yapılan giriş kapısı başta olmak üzere, Japon Bahçesinin temel karakteri olan Çay Odası (Yogetsuan), Şelale, Gölet, Çardak gibi öğeler yer alır ve aheste yürüyüşler keyifle yapılabilir.

Ayrıca Japonya’nın sembolü olan Kiraz(Sakura) Ağacı başta olmak üzere, dört mevsimin güzelliklerinin yaşandığı bir dinlenme alanı olarak çok sayıda İstanbullu ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir.

Bu yazıda faydalandığım kaynak; https://www.istanbul.tr.emb-japan.go.jp/japonbahcesi/index.html

Fotoğraflık Plaka: 

Bahçenin açılışını kutlamak amacıyla Shimonoseki tarafından hediye edilmiş. 

Üzerinde İstanbul Boğaz’ına çok benzeyen “Shimonoseki Kanmon Boğazı'nın fotoğrafı bulunmaktadır.

Japon bahçesinin en önemli özelliği içinde yer alan ağaç ve bitki çeşitliliği;

Bahçeyi 4 bin 850 adet ağaç ve bitki süslüyor. 

Ağaçların bir kısmını; Japon Kamelyası (32 Adet), Japon Kiraz Ağacı (52 Adet), Japon Akça Ağacı (80 Adet), Japon Kayını (6 Adet), Karaçam (25 Adet), Alev Ağacı (42 Adet) oluşturuyor. 

Çalı ve bitki türlerinden bazıları ise şunlar; 

Hosta (200 Adet), İris (100 Adet), Nandina (20 Adet), Forsitya (700 Adet), Hiperikum Çalı (1300 Adet-Japonlara has) ve Osmanlı Çimi (250 Adet)…

Bahar aylarında bu ağaçların çoğu çiçek açıyor, bugünlerde de hepsi yapraklarını açmış, yemyeşil olmuşlardır.

Taş Bahçe: 

Kullanılan tüm taşlar Bursa Uludağ’dan getirilmiş olup, tüm bahçede yaklaşık 600 ton taş kullanılmıştır. Bahçenin büyük bölümünü oluşturan Kuru Bahçe, granit kayasından elde edilen çakıllardan yapılıyor. Beyaz çakıldan oluşturulan bu bahçe suyu temsil ederken, çakıl ise temizlik ve saflığı sembolize ediyor.

Bahçenin yapımında Japon Bahçe Sanatı’nın genel karakteri olan doğal malzemeler kullanılmış. 

Japon Bahçesi’nin tüm özellik ve öğelerinin yaşatılacağı bahçede; Şelale, Doğal Gölet, Ada, Ada’yı her iki yönde kıyılara bağlayan Taş ve Ahşap Köprüler ve Kuru Köprü inşa edilmiş.

Çardak: Bahçenin ortasına yer alan bu çardak, ziyaretçilerin dinlenme noktası olarak hazırlanmıştır.

Davul Köprüsü: Çardağa ulaşmak için göletin üzerine inşaa edilen köprü, yeni evli çiftlerin dış mekan çekimlerinde sık sık tercih ettikleri bir yer. 

Kardeş Şehir Oluşunun 40. Yıl Anma Kitabesi: 

2012, Shimonoseki ile İstanbul arasındaki kardeş şehir olunmasının 40.yılını kutlayarak bir ilex fidanı dikimi yapılıp, kitabe konmuştur.

Bizim gittiğimiz günlerde ağaçlar henüz çiçek açmamıştı ama bahçedeki Japon Kamelyası-Japon gülleri çiçek açmıştı.

Bizde onların güzelliği ile avunup, bol bol fotoğraflarını çekip, önünde resimler çektirdik.

2. Bölümde de bahçenin resimleri devam edecek, görüşmek üzere...