İSTANBUL'UN FETHİ'NİN 554. YILI KUTLU OLSUN.
FATİH SULTAN MEHMET
Fatih Sultan Mehmet 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu.
Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun'dur.
Fatih
Sultan Mehmet, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli
bir padişahtı.
Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı
dil bilirdi.
Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet
etmekten çok hoşlanırdı.
İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve
bunları incelerdi.
Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan
Mehmet’in en çok değer verdiği alimlerden biridir.
Fatih Sultan Mehmet, gayet soğukkanlı ve cesurdu.Eşsiz bir
komutan ve idareciydi.
Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir
şey söylemezdi.
Fatih Sultan Mehmet okumayı çok severdi.
Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu.
1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları
Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa
olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.
Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmet yabancı
ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul'a getirtirdi. Nitekim astronomi bilgini
Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul'a geldi. Ünlü Ressam Bellini'yi de
İstanbul'a davet ederek kendi resmini yaptırdı.
Şair ve açık görüşlüydü.
Fatih Sultan Mehmet 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve
bizzat 25 sefere katıldı.
Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları
kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti.
Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri
atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi. Üstün bir komutanlık özelliğine
sahipti. Çok iyi teşkilatlanmış ordusunu savaşlarda en iyi şekilde kullandı.
Yapacağı seferlerden en yakınlarını bile haberdar etmez ve bunların gizli kalmasına
son derece özen gösterirdi.
Topçuluğa gerekli önemi veren ilk padişahtır. Fatih’ten önce
top, bütün dünyada sesiyle düşmanı ürkütmesi için kullanılırdı. Büyük kaleleri
yerle bir edeceği ve meydan muharebelerinde önemli rol oynayacağı hiç düşünülememişti.
Fatih bütün bunların akıl ederek o tarihe kadar görülmemiş sayı ve çapta top
yapılmasına yöneldi.
Topların balistik ve mukavemet hesaplarını kendisi yaptı. O
devrin en ağır toplarını döktürdü.
O zamana kadar ateşli silahların atış yaptıktan sonra
soğuması beklenirdi. Fatih Sultan Mehmet, zeytinyağı döktürerek insanlık
tarihinde "yağla makine soğutmasını", havan topunun balistik
hesaplarını yaparak, planını çizerek dik mermi yollu ilk silahı keşfetmiştir.
20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmet, İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma
İmparatorluğunu ortadan kaldırarak "Fatih" unvanını aldı.
Hz. Muhammed’in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği
İstanbul'un fethini gerçekleştiren büyük
komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmet, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve
düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı.
Orta Çağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan Cihan İmparatoru Fatih
Sultan Mehmet, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe'de vefat
etti ve Fatih Camii'nin yanında ki Fatih Türbesine defnedildi.
Resimlerde arka tarafta görünen topun, Fatih Sultan
Mehmet'in İstanbul surlarını dövmek için döktürdüğünü ve birinin Londra
Müzesinde olduğunu biliyor muydunuz?
İSTANBUL'UN FETHİ;
İstanbul’un fetih hazırlıkları bir yıl önceden başlatıldı.
Kuşatma için gerekli olan çok büyük toplar döktürüldü.
1452 yılında Boğaz'ıın kontrolünü sağlamak için Rumeli
Hisarı inşa edildi.
16 kadırgadan oluşan güçlü bir donanma oluşturuldu.
Asker sayısı iki kat arttırıldı.
Bizansın yardım almasını engellemek için yardım yolları kontrol
altına alındı.
Ceneviz’lilerin elinde bulunan Galata’nın da savaş esnasında
tarafsız kalması sağlandı.
2 Nisan 1453 tarihinde ilk Osmanlı öncü kuvvetleri İstanbul
önlerinde görüldü.
Böylece kuşatma başladı.
6 Nisan 1453:
Fatih Sultan Mehmet otağı Konstantinopolis önlerinde, St.Romanüs
Kapısı (Şimdiki Topkapı) önüne kuruldu.
Aynı gün şehir, Haliç’ten Marmara’ya kadar kuşatıldı.
6-7 Nisan 1453:
İlk top atışları başladı. Edirnekapı yakınındaki surların
bir kısmı yıkıldı.
9 Nisan 1453:
Baltaoğlu Süleyman Bey Haliç’e girmek için ilk saldırıyı
yaptı.
9-10 Nisan 1453:
Boğazdaki surların bir bölümü ele geçti.
Baltaoğlu Süleyman Bey Prens adalarını ele geçirdi.
11 Nisan 1453:
Büyük surlar dövülmeye başladı.
Yer yer gedikler açıldı.
Sürekli dövülen surlarda tahribat önemli boyutlara ulaştı.
12 Nisan 1453:
Donanma Haliç’i koruyan gemilere saldırdı fakat Hristiyan
gemilerinin üstün gelmesi Osmanlı ordusunda moral bozukluğuna yol açtı. Fatih
Sultan Mehmet’in emri üzerine havan topları ile Haliç’teki gemiler dövülmeye
başlandı ve bir kadırga batırıldı.
Sadrazam Çandarlı Halil Paşanın desteğiyle bu öneri
reddedilerek, kuşatmaya ve surların büyük toplarla dövülmesine devam edildi. Bütün
bu bozgun havası içinde Fatih Sultan Mehmet’e şeyhi ve hocası Akşemseddin’in
fetih müjdesi mektubu geldi.
Fatih Sultan Mehmet bu manevi desteğin de etkisiyle bir
yandan saldırıyı şiddetlendirirken, öte yandan herkesi şaşırtan yeni girişimlerde
bulundu:
Dolmabahçe’de demirlenen donanma karadan Haliç'e
indirilecekti.
22 Nisan 1453:
Sabahın erken saatlerinde Hristiyanlar Fatih Sultan
Mehmet’in inanılmaz azminin Haliç sırtlarında, karada seyrettiği gemileri
hayret ve korkuyla gördüler.
Öküzlerle çekilen 70 kadar gemi yüzlerce gemi tarafından halatlarla
dengeleniyor ve kızaklar üzerinde ilerliyordu. Öğleden sonra gemiler artık
Haliç’e inmişlerdi.
Türk donanmasının umulmadık biçimde Haliç’te görünmesi Bizans
üzerinde büyük bir olumsuz tesir yaptı.
Bu arada Bizans kuvvetlerinin bir kısmı Haliç surlarını savunmaya
başladığı için, kara surlarının savunması zayıfladı.
28 Nisan 1453:
Haliç’teki gemi yakma girişimi yoğun top ateşiyle
engellendi.
Ayvansaray ile Sütlüce arasına köprü kuruldu ve buradan
Haliç surlarında ateş altına alındı.
Deniz boyu surlarında tamamı kuşatıldı. İmparatora
Ceneviz’liler aracılığıyla koşulsuz teslim önerisi iletildi.
Eğer teslim olunursa serbestçe istediği yere gidebilecek, halkın
canı ve malı güvende olacaktı.
İmparator bu teklifi kabul etmedi.
7 Mayıs 1453:
30.000 kişilik bir kuvvetle Bayrampaşa deresi üzerindeki
surlara yapılan 3 saatlik saldırı sonuca ulaşamadı.
12 Mayıs 1453:
Tekfur sarayı ile Edirnekapı arasında yapılan büyük saldırı püskürtüldü.
16 Mayıs 1453:
Eğri kapı önüne kazılan lağımla Bizans’ın açtığı karşı lağım
birleşti ve yer altında şiddetli bir çarpışma oldu.
Aynı gün Haliç’teki zincire yapılan saldırı da başarılı
olamadı.
Ertesi gün tekrar saldırıldı, yine sonuca ulaşılamadı.
18 Mayıs 1453:
Hareketli ağaçtan bir kule ile Topkapı yönünden saldırıya
geçildi.
Şiddetli çarpışmalar akşama kadar sürdü.
Bizans’lılar gece kuleyi yaktılar, doldurulan hendekleri
boşalttılar.
Sonraki günlerde surların yoğun top ateşiyle dövülmesi
sürdürüldü.
25 Mayıs 1453:
Fatih Sultan Mehmet, İmparatora İsfendiyar Beyoğlu İsmail
Bey’i elçi göndererek son kez teslim olma teklifinde bulundu.
Bu teklife göre imparator bütün malları ve hazinesiyle
istediği yere gidebilecek, halktan isteyenlerde mallarını alıp gidebilecekler, kalanlar
mal ve mülklerini koruyabileceklerdi.
Bu teklif de reddedildi.
26 Mayıs 1453:
Kuşatmanın kaldırılması, aksi durumda Macaristan’da Bizans lehine
harekete geçmek zorunda kalacağı, ayrıca Batı devletlerinin gönderildiği büyük
bir donanmanın yaklaşmakta olduğu gibi söylentilerin artması üzerine Fatih
Sultan Mehmet Savaş Meclisini topladı.
Bu toplantıda, baştan beri kuşatmaya karşı olan Çandarlı
Halil Paşa ve taraftarları kuşatmayı kaldırılmasını savundular.
Padişah ile birlikte lalası Zağanos Paşa, Hocası
Akşemseddin, Molla Gürani ve Molla Hüsrev gibi zatlar buna şiddetle karşı
çıktı.
Saldırıya devam etme kararı alındı ve hazırlıkları yapma
görevi Zağanos Paşaya verildi.
27 Mayıs 1453:
Genel saldırı orduya duyuruldu.
28 Mayıs 1453:
Ordu, gününü ertesi gün yapılacak saldırılara hazırlanmak ve
dinlenmekle geçirildi.
Orduda, tam bir sessizlik hâkimdi.
Fatih Sultan Mehmet safları dolaşarak askeri yüreklendirdi.
İstanbul’da ise bir dini ayin düzenlendi,
İstanbul Ayasofya’da herkesi savunmaya davet etti.
Birlikler hücum için savaş düzenine girdiler.
Fatih Sultan Mehmet sabaha karşı savaş emrini verdi.
Konstantinopolis cephesinde askerler savaş düzenini alırken halk
kiliselere doluştu.
Osmanlı ordusu karadan ve denizden tekbirlerle ve davul
sesleri ile son büyük saldırıya geçtiler.
İlk saldırıyı hafif piyade kuvvetleri yaptı, ardından
Anadolu askerleri saldırıya geçti.
Surdaki gedikten içeriye giren 300 kadar Anadolu askeri
şehit olunca, ardından Yeniçeriler saldırıya geçtiler yanlarına kadar gelen
Fatih Sultan Mehmet’in yüreklendirmesiyle göğüs göğse çarpışmalar
başladı.
Surlara ilk Türk Bayrağını diken Ulubatlı Hasan bu arada
şehit oldu.
Belgrad kapıdan Yeniçerilerin içeri girmesi ve Edirnekapı’daki
son direnişçileri ardından çevrilmeleri üzerine Bizans savunması çöktü.
Askerleri tarafından yalnız bırakılan İmparator sokak çatışmaları
sırasında öldürüldü.
Her yandan kente giren Türkler Bizans savunmasını tümüyle
kırdılar.
Fatih Sultan Mehmet öğleye doğru Topkapı’dan şehre girdi, doğruca
Ayasofya ‘ya girerek burayı camiye çevirdi.
Böylece bir çağ açılıp, bir çağ kapandı.
Bir kaynağa göre Fatih'in ölümünden 3 yıl önce, 1478'de
İstanbul ve Galata'da 16.324 ev ve 3.927 dükkan vardı.
Fetih'ten sonra İstanbul gelişmesini hızla sürdürerek 50 yıl
sonra Avrupa'nın en büyük şehri oldu.
FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatih'ler doğuracak yaştasın.!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan ....
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Arif Nihat Asya
İstanbul'un Fethi'nin 554. yılı anısına bir video klip
hazırlamak istedim,
ama resim bulmak çok zor oldu.
Fetih'le ilgili bulduğum resimler ve benden bir kaç resimle
videoyu tamamladım.
İyi seyirler;
Dailymotion;
İstanbul'un Fethi
Yükleyen muhteremlegeziye
You Tube;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.