Sivas'ta bulunan diğer medreseler (Buruciye-Çifte Minareli-Şifaiye) Selçuklu Park olarak bilinen şehrin merkezinde bir arada bulunuyor.
Gök Medrese ise Şehir merkezinde ki medreselerden farklı bir yerde ama çok uzakta değil, yürüme mesafesinde.
Kent merkezinden itibaren yön gösteren tabelaları takip ederek kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Ne yazık ki Gök Medrese 20 yıla yakındır orjinaline uygun bir şekilde restore edilmeyi bekliyor.
20 yıl içinde bir kaç kez restorasyon çalışması başlamış ama ne yazık ki ya aslına uygun olmayan çalışmalar yüzünden ya da yüklenici firmanın iflası gibi sebeplerle restorasyon hep yarım kalmış.
Bugünlerde yine restorasyona alınmış önünde ki bilgi tabelasında Şubat 2016 tarihinde bitirileceği yazıyor.
Ben bu yıl hem Mayıs ayında, hemde geçen hafta Sivas'a gittim, bir ilerleme varmış gibi görünmüyordu :(
İnşallah bir an önce restorasyonu biter, Gök medresenin içini, firuze renkli çinilerini görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
GÖK MEDRESE;
Gök Medrese 4. Kılıçarslan'ın oğlu 3. Gıyasettin Keyhüsrev
döneminde Vezir Sahip Ata Faahreddin Ali tarafından 1271 yılında
yaptırılmıştır.
Türk mimarisinin ve süslemesinin bir arada olduğu önemli
yapılardandır.
Kapının iki yanında bulunan köşe sütuncuklarının üstünde
solda "Amel-i Üstad", sağda "Kaluyanü'l Konevi" yazıları
mimarının Konya'lı Kaluyan olduğu göstermektedir.
Giriş kapısının kemerinin iki yanında çeşitli hayvan figürleri
vardır. Giriş kapısının sağ üst köşesindeki yaprak kabartma üzerinde ise Orta
Asya burç figürleri, on iki hayvanlı Türk Takvimi sembolleri mevcuttur.
Gök Medrese'nin mermer taç kapısı oldukça zengin bir
görünüme sahiptir.
Kapının iki yanında simetrik olarak işlenmiş motifler
şunlardır:
En altta sekizgen yıldızın içine yerleştirilmiş yazının
üstündeki vazoda yapraklar, çiçekler ve narlardan oluşmuş bitkisel bir tablo
vardır.
Bunun üstünde kabartmalı sekizgen bir yıldız, biraz yukarıda
dörtgen çerçeveli yazı şeridi bulunmaktadır.
Bu şerit aradaki geometrik bezemeyle minare kaidesine
ulaşmaktadır.
Dış şeritlerden sonra taç kapının üç yanından devam eden
geometrik ve bitkisel kenar süsleri başlamaktadır.
Taç kapının iki köşesinde çini ve sırlı tuğlalarla süslü, tek şerefeli üstü külahlı iki minare bulunmaktadır.
Bu yapıda minarelerin kaideleri taç kapının yan kanatlarının içine gömülmüştür.
Bu özelliğiyle Gök Medrese Erzurum Hatuniye Medresesi'yle benzeşir.
Sahip Ata'nın yaptırdığı hemen tüm yapılarda görülen çeşme,
Gök Medresede cephenin sol kanadına yerleştirilmiştir.
*Üst resimde ortada bulunan bölüm çeşmeye ait, ne yazık ki bugünlerde çeşme bölümü tahrip olmuş durumda.
Taç kapının solunda üç lüleli çeşmesi, üç dilimli kemeri, iki satırlık kitabesi ve üç yönü dolanan geometrik bordürüyle bir bakıma cephedeki simetriği bozmakta; ancak, cepheye zenginlik vermektedir.
Çeşmenin yazıtında tarih
bulunmayışı medreseyle aynı zaman dilimin de yapıldığını düşündürmektedir.
Dış cephenin sol duvarının ortasında iki, sağ duvarda üç
kule daha bulunmaktadır. Açık medrese sınıfına giren yapı, açık avlulu, dört
eyvanlı, iki katlı plan şemasına sahiptir. Mermer ve kesme taş malzemeden
yapılmıştır.
Kalıntıları günümüze ulaşmamış olsa da medresenin çevresinde başka
yapıların olduğu bilinmektedir.
Taç kapıyı dış şeritlerden sonra üç yönden dönen bitkisel ve
geometrik dekorlu bordürler çevrelenmekte; portal üzeri mermer malzemeli
dendanlarla son bulunmaktadır. Bugün bu dendan motifli mermer taşlardan sadece
iki tanesi minare diplerinde birer örnek olarak kalmıştır.
Minarelerin yücelttiği taç kapının iki yanında, içe açıklık
ve aydınlık sağlayan mermer ve mukarnas kavsaralı iki pencere bulunmaktadır.
Bunun altında kompozit bitki demeti kabartması mealinde simetrik
olarak yanlardan çıkan yaprak motifleri, nar meyvesi, kuş ve en tepede cepheden
görünüşü yapılmış kartal motifi oturtulmuştur.
Bu motif, “Hayat Ağacı” motifi
olarak adlandırılmaktadır.
Hayat ağacı motifinin altında ise kesişen iki karenin
meydana getirdiği sekiz köşeli yıldızı bir oktogon doldurur.
İçinde yazı olup
boşlukları kıvrık dallar ile doludur.
Yukarıda anlatılan motifler diğer
minarenin altında da simetrik olarak işlenmiştir.
Bu işleyiş detaylı ve itinalı
olduğundan ve malzemenin mermer olması nedeni ile daha gösterişli dururlar.
Plastik sanatın şaheserlerinden olan taç kapıda mermer malzeme nedeniyle ışık-gölge değerleri genel görünüme katkıda bulunmaktadır.
Plastik dekorlu yan kulelerin taç kapı bezemesiyle denge sağlamak amacıyla dekore edildiği düşünülebilir.
Sırlı tuğla ve çini işçilikli minarelerle de berkitme kuleleri arasında bir denge aramasına gidilmiştir.
Minarelerin altında iki kare alan görülmektedir. Bu alanın altında geniş ve dışa taşıntılı kaval silmelerin çizdiği büyük şekiller bulunur.
Yine kaval silmelerin meydana getirdiği sekiz köşeli motifi dikkati çeker.
Evliya Çelebi medreseden "Kızıl Medrese" adıyla bahsetmektedir.
Evliya Çelebi'ye göre yapı iki katlıdır ve imareti bulunmaktadır, İslam diyarında eşine rastlanmayan medresenin kale kapısı gibi büyük bir kapısı olduğunu, dershaneleri ve öğrencilere ait olan odaların seksen kadar yekün tuttuğunu, iki kat olan medresenin yazın üst, kışın alt katında oturulduğunu yazar.
Onun bu bilgileri kaydettiği yıllarda harap olmaya başlayan medrese, 1823'te müftü ve müderris Seyit Abdullah Efendi tarafından onartılmış, 1904 yılında ise Vali Reşit Akif Paşa zamanında tekrar onarılıp İmam Hatip Okulu olarak kullanıma açılmıştır.
(Hikmet Denizli, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas 1998, s. 91–103.)
1926'da müze haline getirilen Gök Medrese, Selçuklu Eserleri Müzesi yapılmak üzere restore edilmektedir.
Görüşmek üzere....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.