ETNOSPOR KÜLTÜR FESTİVALİ (4)

Etnospor Kültür Festivaline ait resimlerin 4. bölümündeyiz.
Bu bölümde bir önceki bölümde ilk resimlerini paylaştığım çadır stantlara devam edeceğiz.
Bu oba çadırları farklı büyüklükte ve modellerdeydi.
Bir kısmı şehir standı olarak hazırlanmıştı.
Mesela ilk resimlerde gördüğünüz oba çadırı Kastamonu'ya aitti.

Kastamonu, Kazakistan'ın Türkistan Şehrinde gerçekleştirilen Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Daimi Konseyinin 35. dönem toplantısında, 2018 yılı Türk Dünyası kültür başkenti seçildi.
Yıl içinde pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacak olan Kastamonu, bu tür festivallerde de temsil ediliyor.

Kastamonu çadırının içi

Kastamonu çadırının önünde düven ve yayık da vardı.
DÜVEN;

Düven ya da düğen, harmanda ekinlerin (buğday, arpa, yulaf, vb.) tanelerini sapından ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzeyinde keskin çakmak taşları çakılı olan kızak biçiminde araçtır.

Tarımda makineleşme gerçekleşmeden önceki dönemlerde kullanılan düven günümüzde önemini yitirmiş ve yer yer dekorasyon objesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 

Günümüzde düvenin yerini biçerdöverler ve patoz adı verilen öğütücüler almıştır.

Yayık

Burası Antalya Belediyesinin çadır standı.

Sakarya Belediyesi

Derviş Çadırı

Bu çadır da Anadolu geleneklerine göre evlenecek bir kızın baba evinden çıkışını canlandırmak için kız evi olarak hazırlanmış.

Kız evinden gelini almak için gereken at bile vardı.

Beyaz at, gelin almak için özenle hazırlandı, süslendi.

Gelinin çeyizleri ve sandığı da yine özenle hazırlanmıştı.

Kız evinden gelin alma töreni davul zurna eşliğinde yapılacaktı ama bizim vaktimiz olmadığı için sonuna kadar bekleyemedik.

Burası Katar'a ait çadır.
Çadırın ilginç bir tarafı yoktu ama ziyaretçisi ilginç ve popüler olunca çevrenin oldukça dikkatini çekti.

Katar çadırını ziyaret eden kişi Kahramanmaraş'lı, sosyal medyada yemek yemesi ile ünlenen Işıklı Tosun Babaymış.
Bende sonradan öğrendim.
Işıklı tosun baba, çadırları ve stantları dolaşarak ortamı hareketlendiriyordu.

Işıklı tosun baba

Katar çadırının yanı başında "Doğancılık" tabelası ile ayrı bir stant vardı.
Bu stant Doğan kuşları ve onlarla yapılan avcılığa yer vermişti.

Doğancılık, evcilleştirilmiş ve eğitilmiş doğanların kullanıldığı bir avcılık şeklidir. 

Avcılıkta doğanların seçiminde avlanma alanının türü etkilidir.

Kasım 2010 tarihinde Doğancılık UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil edildi.

DOĞAN KUŞU;

Doğan, gündüz yırtıcı kuşları (Falconiformes) takımından Falconidae (doğangiller) familyasından Falco cinsini oluşturan yırtıcı kuş türlerinin ortak adı. Bazı türlerine “kerkenez” adı verilir.

Üreme:

Doğanlar yuvalarını genellikle,sarp kayalıkların kenarına nadir olarak da terk edilmiş yuvalara kurarlar. Her kuluçka döneminde dişi kuş, kabuğu kirli beyaz üstüne kızılımsı kahverengi benek ve lekelerle süslü dört ya da beş yumurta bırakır. Kuluçka süresi yaklaşık 28-35 gündür ve yumurtadan çıkan yavrular 35 gün kadar yuvada kalarak ana-babası tarafından beslenir.

Yaşam şekli:

Doğanlar, güçlü kanatlarıyla havayı yararak hızla ve düz bir çizgi boyunca uçarlar. Bazı türler, yerdeki avın üstüne atlamak için uygun zamanı kollarken, kanatlarını hızla çarparak havada daireler çizebilir.

Beslenme:

Avların niteliği, boyutları ve avlanma yöntemi türlere göre değişir; kimisi kendi boyutlarındaki ya da daha küçük kuşları havada avlarken, bir bölümü de tavşan, fare, kertenkele ve böcek gibi hayvanlarla beslenir.

5. Bölümde görüşmek üzere...