Kent Tarihi Müzesi, Safranbolu'nun en önemli müzelerinden birisi.
Eski Hükümet Konağında yapılan restorasyondan sonra müzeye çevrilen bina, Safranbolu'nun pek çok yerinden görülüyor.
SAFRANBOLU KENT TARİHİ MÜZESİ;
1904-1906 yılları arasında kale olarak adlandırılan tepeye
inşa edilen Hükümet Konağı 19 Ocak 1976 yılına kadar hükümet konağı olarak
kullanılmış ve bu tarihte çıkan bir yangın sonucunda kullanılamaz hale
gelmiştir.
2000 yılında Kültür Bakanlığı tarafından başlatılan restorasyon
çalışmalarına başlanmış ve 2006 yılında tamamlanarak, Kent Tarihi Müzesi olarak
hizmete açılmıştır.
Kent Tarihi Müzesi, kentin
kültürel, tarihsel, sosyal zenginliğini tanıtmak ve gösterebilmek amacıyla
Safranbolu ile ilgili her türlü bilgi, belge, eşya, görsel malzeme, ses ve
görüntü kayıtlarını bünyesinde bulundurmak, bu verilere dayalı geçici ve
sürekli sergiler düzenlemek amacıyla kurulmuş kültür birimidir.
Kent tarihi müzesinin bulunduğu, eskiden Hükümet Konağı olarak kullanılan müze binası ile ilgili hazırladığım yazı 👉BURADA
Müze Pazartesi günleri kapalı, diğer günler 09-17.30 saatleri arasında açık.
Müzeye giriş fiyatı (Ağustos 2019) 5 Lira.
Ne yazık ki Müze kart bu müzede geçerli değil.
Elektronik rehber alabiliyorsunuz.
Müze;
Zemin, 1. kat ve 2. kat olmak üzere 3 (üç) kattan
oluşmaktadır.
Safranbolu'nun günümüze kadar geçirdiği evreleri kronolojik
olarak izleyebilir, yaşam ve kültürünü görüp eski bir Safranbolu Çarşısında
gezebilirsiniz.
Birinci katta; Safranbolu'nun ve binanın tarihçesi, haritaları,
kültürel yayınları, uydu görüntüsü, sergi salonu ve konferans salonu
bulunmaktadır.
İkinci katta; girişindeki salonda, Cumhuriyet dönemine ait
kıyafetler sergilenmekte, Fotoğraflarlar Safranbolu salonunda, Osmanlı
döneminden Cumhuriyet dönemine kadar uzanan Safranbolu tarihi ile ilgili
bilgiler görsel detaylarla aktarılmakta ve aynı zamanda Roma ve Bizans dönemi,
Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemine ait madeni paralar ile diğer
materyallerde sergilenmektedir. Etnografya salonunda geleneksel Safranbolu
yaşamında kullanılan eşyalar sergilenmektedir.
Zemin katta; Safranbolu'da
ticari hayat ve geleneksel el sanatları hakkında fotoğraflı bilgiler
bulunmaktadır.
Aynı zamanda; Esnaf ve Zanaatkarlar Çarşısında Şifa Eczanesi,
Lokumcu, Yemenici, Kunduracı, Sayacı, Semerci, Saraç, Ahşap işçiliği, Demirci,
Bakırcı, Kalaycı ve Esnaf kahvesi gibi Safranbolu'daki önemli esnafların
çalışma ortamları özgün canlandırma tekniği ile ziyaretçilere sunulmuştur.
Kaynak; http://www.safranbolu.gov.tr/kent-tarihi-muzesi-eski-hukumet-konagi
Not;
Yukarıda bahsi geçen müze katlarını ayrıca yayınlayacağım.
Giriş katında "Bilişim Tarihi Salonu" adında bir salon varmış, içinde tarih içinde giderek gelişen teknolojik aletler yer alıyormuş fakat bizim gittiğimiz gün kapısı açık değildi sanırım, biz hiç fark etmediğimiz için görmedik.
Müzenin giriş katında bulunan bu kısım müzenin en dikkat çeken yerlerinden birisi.
Üst üste yerleştirilmiş kitaplar ve Safranbolu evinin maketinden oluşan bir köşe hazırlanmış.
En üstte duran açık kitapta İbn Battuta'nın Seyahatnamesinde Safranbolu hakkında yazdığı yazı yer alıyor.
Duvarlarda ki yazı ve görsellerde Safranbolu'nun tarihi ile ilgili bilgiler yer alıyor.
TARİH İÇİNDE SAFRANBOLU
Anadolu’nun kuzeybatı kesiminde
tarihte Paflagonya (Paphlagonia) olarak adlandırılan bölgede bulunan
Safranbolu’nun bilinen geçmişini MÖ 3000 yıllarına kadar
tarihlendirebilmekteyiz. Kızılırmak ile Filyos ırmağı arasında kalan bu
bölgede, Hititler, Firigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik
Krallıklar (Pondlar), Romalılar, Selçuklular, Çabanoğulları, Candaroğulları ve
Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği sürmüştür. Safranbolu Kalesi’nin bugünkü
Kent Tarihi Müzesinin ya da eski Hükümet Konağı’nın bulunduğu tepe ise
Türklerin kesin egemenliğine Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan’ın oğlu Melik
Muhiddin Mesut tarafından 1196 yılında geçmiştir.
Safranbolu tarih boyunca çeşitli
uygarlıklar arasında el değiştirdiği gibi Türklerle Bizanslılar arasında ve
hatta Türk beylikleri ile Osmanlılar arasında da el değiştirmiştir. Safranbolu
hakkındaki bu süreci izleyebildiğimiz en eski bilgileri ise arşiv belgeleri ve
özellikle de seyyah notlarından öğrenmekteyiz.
Örneğin, İbn-i Battuta’nın gezi
notları gibi. Battuta, 1332 yılında Anadolu gezisinin Safranbolu ayağında,
Safranbolu Kalesi’ndeki misafirlik ve dinlediği Kur’an-ı Kerim dinlencesini
gezi notlarına kaydetmiştir. Hatta Candaroğlu “Süleyman padişah”ın oğlu Ali Bey
ile görüşmesini kısa, ancak bizim için açıklayıcı şekliyle aktarmıştır.
Batuta’nın bu notları özellikle, askeri üs olarak kale Safranbolu’sunu Kalealtı
yerleşimi ve Cami-i Kebir semtlerini sözlü tasviri nedeniyle çok değerlidir.
Gerçekten de 1326 yılına Candaroğlu Süleyman Paşa, Safranbolu’yu hâkimiyeti
altına almış ve günümüzde halen daha yerinde görebileceğimiz hamam-medrese,
cami gibi Safranbolu’nun ayakata kalabilen en eski dini ve sivil yapılarını
kasabaya hediye etmiştir.
Safranbolu’nun Osmanlılar tarafından ilk
olarak alınışı ise muhtemelen 1354 yılında Osmanlı Sultanı Osman Bey’in oğlu
Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten sonra
Safranbolu yine Osmanlılar ile Candaroğulları arasında el değiştirmiştir. 1423
yılında Padişah II.Murad zamanında yörede kesin olarak Osmanlı egemenliği
sağlanmış ve Safranbolu kaza olarak Bolu sancağına bağlanmıştır. Özetlemek
gerekirse Safranbolu, Osmanlı döneminde iki kazadan meydana geliyordu.
Birincisi, merkezde bulunan “ Medine-i Taraklı Borlu” (ki burası günümüzdeki
tarihi Safranbolu’dur,) diğeri bugünkü Yörük Köyü ismiyle bildiğimiz “Yörükan-ı
Taraklı Borlu”dur. 1811’de bu iki sancak kaldırılarak Padişah II. Mahmud
döneminde Viranşehir sancağı kuruldu. Bu sancağın merkezi ise Safranbolu’ydu.
1870 yılında Osmanlı’daki idari yapı yeniden düzenlenmiş, bu çerçevede
Safranbolu kaza yapılarak Kastamonu sancağına bağlanmıştır. Aynı yıl içinde
belediye kurulmuş ve ilk Belediye Başkanı da Hacı Muhammed Ağa olmuştur.
Safranbolu, 1927 yılında Zonguldak
Vilayeti’ne bağlanmıştır. Safranbolu’ya bağlı bulunan Ulus Bucağı 1945’de,
Eflani ve Karabük Bucakları 1953’de Safranbolu’dan ayrılarak ilçe haline
getirilmiştir. Ancak 1937 yılında Türkiye’nin ilk ağır demir sanayinin
Karabük’te kurulmasıyla Karabük hızlı bir gelişme göstermiş ve Karabük 1995
yılında Türkiye’nin 78. İli olmuş, Safranbolu da Karabük’e bağlanmıştır.
Bunlarda Safranbolu hakkında basılan kitap ve broşürler.
Bu muhteşem merdivenlerle üst kata çıkıp, müze gezimize bir sonra ki bölümde de devam edeceğiz.
Yeni bölümde görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.