Biz eşimle birlikte 11 Mayıs Cuma günü festivale gittik.
Hafta içi, mesai saatleri olmasına rağmen oldukça kalabalıktı.
Televizyonda ki canlı yayınlarda gördüğüm kadarıyla hafta sonu bizim gittiğimiz günün 2-3 katı kalabalık vardı.
Biz festivale öğleden sonra saat 3 gibi gittik, 3-4 saat boyunca festivalde kaldık.
Festival alanı oldukça büyük bir alan, gidebildiğimiz her yere gittik.
O gün festivalde yüzlerce fotoğraf çektim.
Resimleri düzenlemek ve konulara ayırmak biraz zaman aldığı için yayını bugünleri buldu.
Sizi bol resimli, bol bölümlü bir Etnospor Kültür Festivali yazı dizisi bekliyor 😊
Etnospor Kültür festivali ne hakkında? derseniz;
Türk Dünyası, Türklük ve Ata sporlarımız ile ilgili pek çoğu şey bu festivalin ana konusuydu.
Bu festival Diriliş Ertuğrul dizisini sevenler için harika bir etkinlikti.
360 TV, festival alanından gün boyu canlı yayınlar yaptı.
Burası Festival alanının girişinde yer alan yiyecek içecek satılan yerler.
Konusu ne olursa olsun, nerede düzenlenirse düzenlensin, festival demek birazda yemek yemek demek.
Herkes "festivali gezelim, o ortamda bir şeyler yiyelim" diye düşünüyor.
Bu alanda akşam üzeri ve hafta sonu iğne atsanız yere düşmüyordu.
Bazı firmalar konteyner tarzı satış noktaları oluşturmuştu.
Biz festivale girerken simit sarayında fazla kimse yoktu.
Dönüşte, "eve gidince bir çay demler, simit sarayından aldıklarımızı yeriz" diye düşünmüştük ama akşam üzeri simit sarayının bulunduğu konteynerin önünde metrelerce uzunluğunda kuyruk vardı.
Pamuk helvacılar.
Festival alanına çok sayıda kıl çadır kurulmuştu.
Bu çadırlar model model, çeşit çeşitti.
Bazısı daha küçük, bazısı çok büyüktü.
Pek çok çadırın içi farklı konularda dizayn edilmişti.
Bu büyük köpek (Kangal olup olmadığını bilmiyorum), festivalin ilgi gören objelerinden birisiydi.
Yanına yaklaşmaya cesaret edenler bol bol resim çektirdi.
Etkinliğin konusu Ata sporları olduğu için, konularına göre pek çok alan oluşturulmuş.
Burası okçulukla ilgili hazırlanan bir bölüm.
İsteyenler burada okla atış çalışması yapabiliyordu.
Burası Mas Güreşi sahasıymış.
Açıkçası daha önce Mas güreşi diye bir güreş çeşidi duymamıştım.
Hemen "Mas güreşi nedir?" diye küçük bir araştırma yaptım.
Mas, Ağaç demekmiş, Ağaç Güreşi ya da başka bir deyişle
“Çubuk Çekme” Yakut milli sporudur.
Ağaç Güreşi, eski tarihlerden günümüze uzanan bir
gelenektir. Kültürel kaynaklar bütün genç Yakutların gerçek bir erkek ve
savaşçı olabilmesi için bazı belirgin özelliklere sahip olması gerektiğini
söyler. Bu spor kişiye; kuvvet, el çabukluğu, hızlılık, dayanıklılık, cesaret
ve yaşama gücü gibi fiziksel ve ruhi özellikler kazandırmaktır.
Ayrıca bu spor, yarışma sahasının oluşturulmasının
basitliği, masrafının az olması, kurallarının çok açık olması, galibiyet ve
mağlubiyet durumunda karar vermenin tartışmaya meydan vermeyecek şekilde
kolaylığı ve sporcusunun sergilediği oyunun ortada gözler önünde oluşu
nedenleri ile olimpik olmaya son derece müsait bir spordur.
Ağaç Güreşindeki yarışmacılar en az 4-5 metre boyutlarında,
60 cm yüksekliğinde sabit, düz ve kaygan olmayan bir platform üzerinde
yarışırlar.
Bu platform üzerinde yüz
yüze oturan yarışmacılar ayaklarını karaçam ağacından yapılan, yere dik duran
ve her iki ucundan yere sabitlenmiş bir tahtaya dayarlar.
İlk bakışta basit gözükse de aslında benzersiz bir spordur.
Ağaç güreşi, müsabıkların birbirleriyle temas etmeden, birbirlerini sarsmadan
ve fırlatmadan yapılan tek mücadele sporudur.
Aynı zamanda bu spor için gerekli aletler bir çubuk ile iki
yandan dengelenmiş ortada bir levhadan ibaret olduğundan, sporu yapmak için
gerekli maliyet çok düşüktür.
Kaynak;
https://etnosporfestivali.com/sporlar/mas-guresi/
Burası da klasik güreşlerin yapıldığı bir alan.
Bizim orada olduğumuz saatlerde yağlı güreş müsabakası vardı.
Güreş sırasını bekleyen pehlivanlar.
Ata sporlarının en önemli bölümünü elbette atlı sporlar oluşturuyor.
Festivalde at ve atçılık ile ilgili pek çok spor ve etkinlik vardı.
Bu kısımda isteyen burada ata biniyordu.
Atların üzerine rahat çıkabilmek için hazırlanan merdivenler bile vardı.
At sporları ile ilgili müsabakaları ayrıca yayınlayacağım.
Festivalde sadece yetişkinler için atlar yoktu, çocuklar içinde minik Midilli (pony) atlar vardı.
İsteyen çocuklarını bu küçük atlara bindirebiliyordu.
Bu çeşmelerde oldukça farklı yapısıyla dikkat çekiyordu.
Oturma yerleri olduğu için abdest almak için hazırlandığını düşünebiliriz.
2. bölümde, bu bölgede yer alan hediyelik eşya stantlarına ait resimleri yayınlayacağım.
2. bölümde görüşmek üzere...
Çeşmelere bayıldım. Keşke benim olsa :)
YanıtlaSilÇeşmelere eşimle bizde bayıldık, köydeki evimizin bahçesine çok yakışacağını düşündük :)
Sil