Sultanahmet'te ki Türk ve İslam Eserleri Müzesi bugünlerde çok hareketli saatler geçiriyor. Bunca yıldır bu kadar ses getiren bir sergi açmamışlardı sanırım. Serginin ismi "Bir Kul, Bir Resul" kutsal emanetlerin yer aldığı harika bir sergi, yalnız süre dolmak üzere 15 Nisan son gün. Ben Cuma günü gittim, giriş ücretsiz. Çok yoğun bir ziyaretçi trafiği var, kalabalık yüzünden içeriye 20'şer kişilik gruplar halinde alıyorlar. Biz saat 13.20 gibi sıraya girdik, 14'te içeriye girdik. Dışarıya çıktığımızda sıranın ucu görünmüyordu, Cuma namazından çıkanlarda sıraya eklenince kalabalık artmıştı. Eğer İstanbul'da oturuyorsanız bu sergiyi kaçırmayın, son 2 gün. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir. 19. Yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları, 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yer alan imaret binasında 1914'de "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise "Türk ve İslâm Eserleri Müzesi" adını almıştır. Müze, Süleymaniye imaret binasından 1983 yılında, bugün içinde bulunduğu İbrahim Paşa Sarayı'na taşınmıştır. 16. Yüzyıl Osmanlı sivil mimarî örneklerinin en önemlilerinden olan İbrahim Paşa Sarayı, Roma Dönemine uzanan tarihî Hipodrom'un kademeleri üzerinde yükselir. Kesin yapılış tarihi ve nedeni bilinmeyen bu bina, 1520'de Kanuni Sultan Süleyman tarafından kendisine 13 yıl sadrazamlık yapacak olan İbrahim Paşa'ya hediye edilmiştir. Tarihlerin Topkapı Sarayı'ndan daha büyük ve görkemli olduğunu yazdığı İbrahim Paşa Sarayı, pek çok düğün, şenlik ve kutlamanın yanı sıra, karışık dönemler ve isyanlara da sahne olmuş, İbrahim Paşa'nın 1536'da öldürülmesinden sonra da aynı adla anılmış, başka sadrazamlarca da kullanılmış, kışla, elçilik sarayı, defterhane, mehterhane, dikimevi ve cezaevi gibi işlevler yüklenmiştir. Dört büyük iç avlu çevresinde yer alan saray, çoğu ahşap olan Osmanlı sivil yapılarının aksine, taştan yapılmış olması nedeniyle, yüzyılımıza tümüyle ulaşabilmiştir ve 1966-1983 yılları arasında onarılarak, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nin yeni binası olarak bir anlamda yeniden doğmuştur. Bugün müze olarak kullanılan bölüm, sarayın tüm Osmanlı minyatürlerinde ve Batılı sanatçıların gravür ve tablolarında karşımıza çıkan büyük merasim salonu ve onu çevreleyen bölüm ile 2. avlusudur. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, 1984 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Yarışması Jüri Özel Ödülü'nü, 1985 yılında da Avrupa Konseyi-Unesco tarafından çocuklara kültür mirasını sevdirme konusundaki çalışmalarından ötürü verilen ödülü almıştır. Konusunda dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, kırkbin eseri aşan koleksiyonu ile, İslâm sanatının hemen her döneminden ve her türünden seçkin eserlere sahiptir. Sergi hakkında basında çıkan haberler; Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Bir Kul, Bir Resul" sergisinde, Nalın-ı Saadet, Gömlek-i Şerif ve Sakal-ı Şerif gibi kutsal emanetlerin yanısıra, Kuran-ı Kerim'in Hz. Osman ve Hz. Ali dönemine ait nüshaları da sergileniyor.
Hilye-i Şerif.
Çeşitli boy ve ebatlarda Alemler.
Peygamber Efendimizin gül şeklinde tasvir edilişi.
Tılsımlı gömlek.
Veysel Karani Hazretlerinin gömlek ve sarığı.
Veysel Karani Hazretlerinin hırkasından bir parça.
Çeşitli Dönemlerde yazılmış Kuran-ı Kerim'ler.
Kabeyi Muazzama'nın örtüsü, Medine toprağı.
Her yer, duvarlar simsiyah boyanmış, spot ışıklar sadece kutsal emanetlerin üzerini aydınlatıyor, sürekli Kelime-i Tevhid yayını var. Herkes büyük bir huşu içinde içeriye girmek için sıralarını bekliyorlar. Yeni bir gezi yazısında görüşmek üzere... |
14 Nisan 2007 Cumartesi
BİR KUL, BİR RESUL SERGİSİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.