8 Ekim 2008 Çarşamba

YOLCULUK

Tarih; 28 Eylül 2008 Pazar
Bayram tatilimizi geçirmek üzere memlekete doğru yola çıkıyoruz ama Pazar gününü seçmiş olmakla ne kadar büyük bir hata yaptığımızı daha İstanbul'dan çıkmadan anlıyoruz.
Yollar sabahın erken saatleri olmasına rağmen oldukça yoğun.
Otobanlar tıklım tıklım, bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda soruna tuz biber ekiyor.
Daha Gebze'ye gelmeden 2 trafik kazası görüyoruz.
Öğlen saatlerinde Bolu Gerede'ye yaklaşıyoruz ama trafik yine tıkalı.

Burası kuyruğun tam ortası, önümüzde ki araçları ve döneceğimiz virajı görebilirsiniz.
Artık arabalarda ki yolcular sıkılmaya başlıyor ve pek çok kişi arabalardan inerek yürümeye başlıyor.
İnanın yayalar araçlardan daha hızlı gidiyor.
Akşam haberlerden öğrendiğime göre o gün gişelere giden yoldaki kuyruk 10 km uzunluğundaymış.

Kuyruğun iki ana sebebi var;
1. Yol 4 şeritken Gerede-Karabük-Samsun yol ayrımında şerit sayısı ikiye düşüyor.
2. ve en önemli sebep arabaların çoğunda O.G.S yok, K.G.S. ile geçmeye çalışıyorlar ve gişelere yaklaşıncaya kadar O.G.S şeridinden gidiyorlar.
Onlarla birlikte O.G.S'miz olduğu halde, kendi şeridimiz O.G.S'siz araçlarla dolu olduğu için bizde sıkıntı çekiyoruz.
Gişeye 100 metre kala herkes kendi şeridine girmeye çalışıyor, trafik birbirine giriyor.
Herkesin altında milyarlık arabalar var ama O.G.S için para vermiyorlar.
Alın kardeşim bir O.G.S, takın camınıza sizde rahat edin, bizde rahat edelim.
Yada Otoyollarda ki gişelerin sol tarafı O.G.S'ye sağ tarafı K.G.S' ye ayrılmış, ona göre baştan şeridinize girin.
Bu sorunu geçen yılki yaz tatilimizde de yaşamıştık.
Bakınız; Tatil ve Yolculuk.

Tabi bunca araç ve insanın ihtiyaç molası vermesi gerek, dinlenme tesisleri tıklım tıklım.
Araçlar L.P.G kuyruğuna, insanlar tuvalet ve yemek kuyruğuna giriyorlar.
Baktık ki dinlenme tesisleri çok dolu, bizde benzin istasyonlarında durmaya başladık.
Benzin istasyonları oldukça sakin, hem gaz için, hemde tuvalet için kuyruğa girmenize gerek yok. Üstelik tuvaletleri dinlenme tesislerindeki tuvaletlerden çok daha temiz.

Akşam 18'de Kastamonu'dayız.
Alışveriş yapıp, iftar için bir şeyler alıyoruz.
Devrekani yollarında arabanın içinde iftarımızı açıp, yoğun sis ve karanlıkta Yaralıgöz geçidinden geçip, normalde öğlenden sonra 3 gibi vardığımız köye 7.30-8 gibi ancak varıyoruz.
Ev kapalı olduğu için buz gibi soğuk, hemen sobayı yakıp, çıtır çıtır yanan odunların sesi eşliğinde ısınıyoruz.
Köyde geçirdiğimiz günlerin ve yağan yağmurların hediyesi olan mantar çeşitlerinin resmini bir sonraki yazıda görebilirsiniz.

Dönüş için Pazartesi gününü seçmemizin ne kadar iyi bir fikir olduğunu üstteki resme bakarak anlayabilirsiniz.
6 Ekim Pazartesi günü İstanbul'un kurtuluş günü olduğu için İstanbul'da okullar kapalıydı.
Dönüş için Pazartesi gününü aynı sıkıntıları çekmemek için seçtik.
Çok rahat, bomboş yollarda yolculuk yaparak sağ salim evimize döndük.
Üstteki resim Türsab'ın Kaynaşlı'da ki dinlenme tesislerinde Mudurnu üst geçit restoranından çekilmiştir.

Yeni bir gezide görüşmek üzere !.....

2 yorum:

  1. Geçmiş bayramınızı tebrik ediyorum.Bayramda biz de yollardaydık.Erken çıkıp erken döndük ki trafiğe yakalanmayalım.Yazdıklarınızı okuyunca ne kadar isabetli karar verdiğimizi daha iyi anladım.O.G.S sorununu biz de çok yaşıyoruz.Gişelere girmeden ayrı bir yol verilmiş olsa bu sorun yaşanmazdı bence.

    YanıtlaSil
  2. Adsız21:35

    Çok güzel bir blog yapmışsınız resimlerle öyle güzel anlatmışsınız ki tesadüf gördüğüm bloğunuzu saatlerdir bakıyorum...
    Bende bir istanbul aşığı olarak yeni gezebileceğim yerle öğrendim sayenizde....
    Ne kadar güzel bişi İstanbulda oturup da bi yandan da o güzelliklerden faydalanmak...
    Ben ancak fırsat buldukca istanbula gelebiliyorum
    gezebiliyorum..
    Teşekkürler emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.