Ayrı ayrı da olsa gördüklerimizin resmini çektik.
Sinop kalesi eğer bütünlüğünü koruyabilseydi, oldukça büyük bir alana yapılmış muhteşem bir yapıymış.
SİNOP KALESİ;
Sinop’un, Yalı ve Kefevi Mahallerini kuşatan, İç ve Dış
limanları arasında bulunan kalenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir.
Bazı
kaynaklar kalenin yapımını Hititlere kadar indiriyorsa da bu durum kesinlik
kazanamamıştır.
M.Ö 72 yılında da Pontus Kralı IV. Mithridates Sinop’ta mabet,
tiyatro, gimnasium ve saray yaptırmış, şehrin çevresini de surlarla
çevirmiştir.
Bunları izleyen dönemlerde kale Selçuklular (1215-1218),
İsfendiyaroğulları (1434) ve Osmanlılar tarafından da 1451’de onarılmış ve
eklerle genişletilmiştir.
Bu döneme ait h.612 (1215), h.615 (1218),h.838 (1434)
ve h.855 (1451) tarihli onarım kitabeleri kalede bulunmaktadır. Bu kitabelerde
surları yaptıran kumandanların isimleri yazılıdır.
Selçuklular limanı kontrol
amacıyla kaleye bir iç kale eklemişler, burç ve kulelerle de daha güçlendirmişlerdir.
Moloz taş, kesme taş ve tuğla taşlar harç güçlendirilmiş ve
sur duvarları ile iç kale yapılmıştır.
Kalenin burçlarını Selçuklu Sultanı
I.İzzettin Keykavus 1215-1218 yıllarında yaptırmıştır.
Sinop’un güneyinde, iç limana bakan kale deniz kıyısında
birbiri içerisine geçmiş olarak iki bölümden meydana gelmiştir.
Kaynaklardan
kalenin dört kapısı olduğu öğrenilmektedir. Ancak Evliya Çelebi bu kapıların
isimlerini belirtmiş ve onlara iki kapı daha eklemiştir.
Bunlar Kum Kapısı,
Meydan Kapısı, Tersane kapısı, Yeniçeri Kapısı, Dabağhane Kapısı ve Lonca
Kapısıdır. Ayrıca Dış kalede bir de Deniz kapısı bulunuyordu.
Bu kapıların her
biri ikişer kanatlı demir kapılardır.
Sinop Kalesinin bugünkü durumuna göre, dış kalenin uzunluğu
kuzeyde 800 m, doğuda 500 m. güneyde 400 m. batıda 270 m.dir.
Sur duvarlarının
kalınlığı 3 m.yi bulmaktadır.
Güneydeki iç kale ise 9.500 m2.lik bir alana
yayılmıştır.
Kuzeydeki iç kale ise 16875 m2 dir.
Kuzeydeki İç Kale Sinop’un batısında olup, güneyi ile kuzeyi
denize karşıdır.
On bir burçla desteklenen İç Kalenin duvarlarında antik
çağlara ait mimari parçalardan, sütunlardan, sütun başlıklarından, metoplardan
yararlanılmıştır.
Buradaki surların yüksekliği 18-22 m. arasında değişmektedir.
Duvar kalınlıkları 3 m. bulmaktadır. Ayrıca bu bölümde kaleyi bir uçtan diğer
uca kadar uzanan gezinti yoluna da yer verilmiştir.
Selçuklular Sinop’u ele
geçirdikten sonra önüne uzun bir sur duvarı eklemişlerdir. Buradaki duvarlar
yapılırken şehirdeki antik çağlara ait yapıların taşlarından yararlanmışlardır.
İç Kale savunmanın depo ve cephaneliği niteliğinde idi.
İçerisinde İbrahim Bey
Camisi vardı. Sonraki yıllarda bu cami ile birlikte depolar yıktırılmış,
içerisinden bir yol geçirilmiştir.
İç Kale kuzey ve güneyde iç içe iki bölümden
meydana gelmiştir.
Güney bölümü diğerine göre daha alçak olduğundan sonraki
yıllarda burası hapishane olarak kullanılmıştır.
İç Kaleye yol geçirilmeden önce dehlizli büyük bir kapıdan
girilirdi. Büyük olasılıkla bu kapı Evliye Çelebi’nin Lonca Kapısı dediği
kapıdır. Lonca kapısı üzerinde 0.70x1.00 m. ölçüsünde Selçuklu nesihi ile yazılmış bir kitabe vardır.
Güneydeki İç Kale Meşrutiyetten sonra siyasi cezaevi olarak
kullanılmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra bu hapishanede tutuklulara el
sanatları öğreten modern bir cezaevi niteliğini kazanmıştır.
Buradaki cezaevi
l997 yılında boşaltılmış ve 1999 yılında da Kültür Bakanlığı’na tahsis
edilmiştir.
Restore edilen cezaevi sosyal etkinlik alanı olarak düşünülmüş,
galeriler, konferans ve toplantı salonları, kafeteryalar ile bir kültür yapılar
topluluğuna dönüştürülmüştür.
KaynakBu yazı dizisinin en başında bahsetmiştim bu bir yol hikayesi, bu yüzden geçtiğimiz yolları arabada seyir halinde iken not alıp, resimlerini çekiyorum.
Bundan sonra ki resimler yine arabada seyir halinde iken çekilmiştir.
Sinop-Samsun yolu üzerinde ki sanayi sitesi.
Karadeniz sahil yolu projesine ait çalışmalar son sürat devam ediyor.
Burası Demirci köyü tünel inşaatı.
Tünelin diğer çıkışı.
Hava güneşliydi ama ara sıra yağmur da çiseleyince ortaya gök kuşağı çıktı.
Sonra ki durağımız Kastamonu-Sinop yolu üzerinde Gerze'de bulunan tarihi Dere Cuma Camii oldu.
Bir sonra ki bölümde tarihi Dere Cuma Camii ile ilgili resimleri yayınlayacağım.
Yeni bölümde görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.