BURUCİYE MEDRESESİ

Sivas yazı dizimize "Buruciye Medresesi" ile devam ediyorum.
Sivas Selçuklu dönemine ait pek çok esere ev sahipliği yapıyor.
Yüzyıllardır ayakta kalan bu tarihi eserlerde ki işçilik insanda hayranlık uyandırıyor.
Özellikle giriş kapılarının haşmeti, ince ince, ince nakış nakış işlenmesi, üstelik bu işlerin yüzyıllar önce, günümüzde ki gibi işleri kolaylaştıran pek çok iş makinesinin olmadığı bir dönemde yapılması, insanı hayran bırakıyor.

Sivas Şehir Meydanında, Selçuklu Park olarak olarak düzenlenen alanda Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi, Çifte Minareli Medrese, Kale Camii ve Kale Hamamı kalıntıları yer alıyor.

Bu muhteşem şehir meydanında bugünkü yazı konumuz Buruciye Medresesi.

Buruciye Medresesi, Sivas'a gidince mutlaka görmeniz gereken tarihi eserlerden.
Sivas'ın simge anıtlarının başında geliyor.
Turistlerin mutlaka ziyaret ettiği ve o muhteşem taç kapısının önünde önünde resim çektirdiği bir yapı.
Mesela resimde gördüğünüz öğrenciler Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nin öğrencileri, mezun olanlar mezuniyet resmi çektiriyor.
Yıllarca okumak için bulundukları Sivas'a bir nevi veda ediyorlar.

BURUCİYE MEDRESESİ;
Buruciye Medresesi veya diğer adıyla Hacı Mes'ud Medresesi, Türkiye'nin Sivas şehrinde yer alır.

1271 yılında, Anadolu Selçuklu Sultanlarından III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Selçuklular zamanının ileri gelenlerinden, Hamedan yakınlarındaki Burucird'den gelme Muzafferüddin Burucirdi tarafından yaptırılmıştır.

İlmiye çalışmaları için medrese olarak yaptırılmış ve devrin pozitif ilimlerinin okutulduğu bina olarak uzun yıllar kullanılmıştır.
Medrese bugünkü anlamda Fizik, Kimya, Astronomi gibi pozitif bilimlerin okutulduğu Fen Fakültesi olarak yapılmıştır.
Vakfiyesinde kütüphanesinin olduğu ifade edilmektedir.

Sağlam kalmış taç kapısıyla Anadolu’daki Selçuklu medreselerinin önemli örneklerinden biridir.

Dört eyvanlı, avlulu kesme taştan yapılmış olup revaklı avlunun bitiminde medrese hücreleri yer alır.

Medrese hücreleri beşik tonozla örtülüdür.

Giriş eyvanının solundaki hücre türbe şekline getirilmiş olup burada medreseyi yaptıran Muzaffer Burucerdi’nin mezarı yer almaktadır.

Buruciye Medresesi'nin Mimarisi;

Sarımtırak renkli taşların oyma olarak yapılan giriş kapısı ve avlu karşısındaki iç cephe, devrin Selçuklu taş oymacılığının en güzel örneklerindendir.

Yapı kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri açık avlu etrafındaki sütunlu revaklar ve bunların gerisinde bulunan hücrelerden oluşmaktadır.

Giriş kapısının sol yanında mavi ve siyah çinilerle süslü türbede medrese binasını yaptıran Burucerdioğlu Muzaffer Beyin (Hacı Mes'ud) ve çocuklarının kabirleri yer alır.

Türbenin yanında da iki beşik tonozlu küçük oda bulunmaktadır.

Revakların arkasında medrese odaları, ana eyvanın yanlarında da iki kubbeli oda vardır. Vakfiyesinden binada bir de kütüphane bulunduğu anlaşılmaktadır.

Medrese 1965-1966'da tamir edilmiş ve müze haline getirilmiştir.

Sonraki yıllar yine birçok kez tamir ve bakım görmüştür.

Ana giriş batı yönde olup, cephe geometrik motiflerle bezelidir.

Mukarnas kavsaralı bir nişin belirlediği taç kapıda dışa taşıntılı rozetler dikkati çekmektedir. 

Cephenin her iki köşesindeki demet payelerden oluşan köşe kuleleri yazı kuşağı ve pencereler cepheyi zenginleştirmektedir.

Taş işlemeciliğinde ağırlığın taç kapıda yer aldığı görülür.

Yıldız, Rumî ve geometrik motifler yüzeysel ancak bir dantel gibi işlenmiştir.

Yapıda kesme taş, moloz taş, devşirme, tuğla ve çini olmak üzere beş tür malzeme kullanılmıştır.

Buruciye Medresesi mimari özellikleri ve süslemeleriyle Anadolu Selçuklu sanatının en uyumlu ve bütünlük arz eden mimari yapılarından biridir." (Hikmet Denizli, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas 1998, s. 106–113.)
Kaynak-1

Kaynak-2

Bu yıl, Buruciye Medresesi'nde 16-17 Mayıs tarihlerinde İl Özel İdaresi ile Buruciye A.Ş'nin düzenlediği ve Türkiye Satranç Federasyonu Sivas İl Temsilciliği'nin yönetiminde 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Ödüllü Buruciye Satranç Turnuvası adı altında Türkiye geneli satranç turnuvası gerçekleştirilmiş.

Medreseyi ilk ziyaret ettiğimiz gün Buruciye Satranç Turnuvasının finalleri vardı.

Şimdi küçük bir eleştirim olacak.
Böylesi tarihi bir medresenin içinde cafeler açılmasa daha iyi olmazmıydı.
Üstelik sadece Buruciye'de değil, Şifaiye Medresesi'nde ve Çifte Minareli Medrese'nin içinde de cafeler var.
Sandalye ve masalardan dolaşamıyorsunuz, güneş tenteleri yüzünden pek çok ayrıntıyı göremiyorsunuz, resimlerinizde tentelerden dolayı müthiş bir görüntü kirliliği oluşuyor.
Elbette medreselerin içinde kültürel faaliyetlere yer verilebilir.
Satranç turnuvası için harika bir mekan, ayrıca daha önce Buruciye'nin içinde kitap fuarı düzenlenmiş, o da çok güzel bir etkinlik ama cafe olayı böylesine tarih kokan bir yerde hiç olmamış.

 Buruciye Medresesi'nin kapısının tam karşısında Kale Camii var.

Buruciye Medresesi için hazırladığım yazı ve resimlerin sonuna geldik.
Bir sonraki konumuz, Şifaiye Medresesi olacak.
Görüşmek üzere...