12 Ağustos 2017 Cumartesi

AHMET HAMDİ TANPINAR MÜZE KÜTÜPHANESİ

Muhterem'le Geziye
Bugünkü yazı konumuz Gülhane parkının girişinde yer alan Alay Köşkünde 2011 yılından itibaren hizmet veren Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi olacak.
Uzun yıllardır Gülhane parkına her gidişimde mutlaka Alay köşkünün de resimlerini çekerim.
Kütüphane olmadan önce içine girilecek bir uygulaması yoktu, yani içine girilmiyordu, kapalıydı.
Müze olduğu zaman böyle güzel ve tarihi bir eser daha halka kazandırıldığı için çok sevindim.
Bu bölümde Muhterem'le Geziye'nin ilk yıllarından itibaren hemen hemen her mevsimde çektiğim Alay Köşkü resimlerine de yer verdim.
Kütüphane ile ilgili yazıyı hazırlarken önceliği Alay köşkünün dış mekan çekimlerine ve tarihine verdim.
Daha sonra kütüphane ile ilgili bilgiler ve iç mekan resimlerine devam ettim.



Alay köşkü hakkında bilgi
ALAY KÖŞKÜ;
Fatih Sultan Mehmed'in Topkapı Sarayı'nı şehirden ayırmak için yaptırdığı Sur-ı Sultani duvarının burcu üzerinde bulunan Alay Köşkü,19.yy.'ın başlarında Batı Avrupa mimari biçimiyle yapılmıştır.
   Taş konsollar üzerinde çokgen planlı ve yedi cepheli, etrafı pencereli olan Köşk, büyük ve tek bir salondan ibarettir. Arka ve yan taraflarına değişik büyüklükte hizmet odaları eklenmiştir. 
Saray bahçesinde geniş bir yükselti ile büyük sofaya ulaşılan köşkün üzeri geniş saçaklı, soğan külah ile örtülüdür. İç kısmında bu külah bir kubbe olarak görülmektedir. 
Köşkün cephesi mermer levhalarla kaplanmış olup, yedi penceresi ile bunların üzerinde siyah beyaz taşlardan yayvan kemerler bulunmaktadır.
   Topkapı Sarayı'nın pencereleri İstanbul sokaklarına bakan tek yapısı olan Alay Köşkü, Padişahların geçit yapan alayları izlemeleri amacı ile kullanılmıştır.
 Osmanlı döneminde ordu sefere çıktığı zaman, Alay Köşkü'nün pencere önünde Padişaha alay geçidi düzenlenirdi. Ancak zamanla şenliklerin içeriği değişmiş ve Alay Köşkü doğum ve evlilik törenlerinin yapıldığı ve esnafların padişahlara hediyeler sunduğu mekân olarak kullanılmaya başlanmıştır.
   Alay Köşkü 1855 yılında Telgrafhane Nazırlığına makam binası olarak tahsis edilmiştir. Daha sonra köşk uzun yıllar boş kalmıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Güzel Sanatlar Birliği'ne tahsis edilen Köşk, bir süre Eminönü Halkevi'nin oyun salonu olarak kullanılmış, 1938 yılında Topkapı Sarayı'na bağlanmıştır.
  1926 yılında Güzel Sanatlar Birliği'ne 1930'lu yılların ikinci yarısında edebiyat etkinliklerinin gerçekleştirildiği Alay Köşkü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onarımı yaptırılarak, Türk Edebiyatının en önemli isimlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar'ın adını taşıyan Edebiyat Müze Kütüphanesi olarak düzenlenmiştir.


Alay Köşkünün Alemdar Caddesine bakan kısmı.

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi hakkında kısa bilgi;
Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesi 12 Kasım 2011 yılında açıldı. 
Kütüphanede 1.000’i aşkın yazar, 9.000 adet kitap mevcuttur.
Bunlar ;        
 . Kent kitapları,
 . Bölge Yazarları kitapları (Marmara Bölgesi)
 . Kuram ve Estetik kitapları
 . Ödüllü Türkçe kitapları           
 . Ödüllü Nobel kitapları
 . TEDA (Türk Kültür, Sanat ve Edebiyatı ile ilgili Eserlerin Türkçe Dışındaki Dillerde Yayımlanmasına Destek Projesi) kitapları
 . Tıpkı Basımlardan seçki kitaplarıdır.
   9000 kitap KOHA Kütüphane otomasyon sistemine kayıtlıdır. 
Ayrıca İstanbul’un dışında Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale, Kocaeli, Sakarya ve Yalova illerinde yaşamış yazarların yapıtları da yer almaktadır. 
69 adet edebiyat alanında süreli yayın gelmektedir. 
Okuyucu bu kitaplardan ve dergilerden kütüphane içinde faydalanabilmektedir. 
Edebiyat müze kütüphanesinde 33 ayrı yazarın 100’ü aşkın ayrı eşyası-belgesi vardır. 
Etkinlikler periyodik olarak devam etmektedir. 
Etkinlikleri sosyal medyadan ve web sayfasından takip edebilirsiniz.
Ulaşım:
T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattı ile Gülhane durağında inerek ulaşılabilir.
Adres:
Alemdar Mah. Gülhane Parkı içi, Alay Köşkü, 34112 Fatih, İstanbul
E-Posta:
kutuphane3438@kultur.gov.tr
Kütüphanenin İnternet Adresi:

Kaynakça;
http://www.istanbulkulturturizm.gov.tr/TR,178940/ahmet-hamdi-tanpinar-edebiyat-muze-kutuphanesi.html


İlkbahar da Alay Köşkü. 

Kış aylarında Alay Köşkü. 



Kütüphaneye Gülhane parkının girişinde ki geniş bir rampadan çıkılarak ulaşılıyor.

gülhane parkında ki köşk

Alay köşkünde ki kütüphane

gülhane parkında ki kütüphane
Müzenin girişinde Ahmet Hamdi Tanpınar ve Yahya Kemal Beyatlı'nın büstleri var.


AHMET HAMDİ TANPINAR;
Babası Antalya Kadısıyken emekli olan aslen Batumlu  “Mızrakçıoğulları” ya da “Müftüzadeler” diye tanınan aileden Hüseyin Fikri Efendi ile annesi, Trabzon’da “Kansızzadeler” olarak tanınan aileden Deniz Yüzbaşı Ahmet Bey’in kızı Nesibe Hanımdır. 
Ahmet Hamdi’nin çocukluğu, babasının çeşitli Livalarda kadılık yaparak dolaşması sonucu Ergani, Sinop, Siirt, Kerkük ve Antalya’da geçti. 
Önce İstanbul’da Ravza-i Maarif İptidai Mektebi’nde başlayan ilköğrenimi, sonra Sinop ve Siirt rüştiyelerinde sürdü. Yine Siirt’te Dominicain Rahiplerinin yönetimindeki Fransız okulunda bir kadar okudu. Lise öğrenimine Vefa Lisesi’nde başladı Kerkük ve Antalya Sultanilerinde tamamladı. Yüksek öğrenim için İstanbul’a gelen Ahmet Hamdi önce yatılı olduğu için Baytar Mektebine yazıldı.
Ancak bir yıl okuduktan sonra Darülfünun Edebiyat Fakültesine geçti, önce tarih sonra felsefe bölümüne devam etti.
Daha sonra yazılarından tanıdığı Yahya Kemal’in öğrencisi olmak için edebiyat bölümünde öğrenim görmeye karar verdi. 
Bu yıllarda batı edebiyatı ve Baki, Nefi, Naili, Nedim ve Şeyh Galip’in şiirlerini tanıma olanağı buldu. Şeyhi’nin “Hüsrev ve Şirin” mesnevisi üzerine hazırladığı tezle üniversiteden mezun olan  Ahmet Hamdi, aynı yıl Erzurum Lisesi edebiyat öğretmenliğine atandı. 
Sonra Konya, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü ve İstanbul Kadıköy Lisesi Edebiyat öğretmenliğine atandı. Burada Ahmet Haşim’in ölümü üzerine Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki sanat tarihi hocalığına getirildi.(1933)Akademide ayrıca estetik ve mitoloji dersleri de verdi. 1939’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne yeni Türk Edebiyatı profesörü olarak atandı(1939), ertesi yıl ise Kırklareli’nde topçu teğmeni olarak eğitimini yaptı ve yeniden üniversiteye döndü. Maraş milletvekili seçildi(1942-1946) .MEB Müfettişliği(1946-1948) ardından yeniden, ölümüne kadar süren, edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki profesörlüğüne ve Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki hocalığı yürüttü.
İstanbul’da yaşama gözlerini yumdu. Rumelihisarı Mezarlığı’nda Yahya Kemal’in mezarı yayında toprağa verildi. Tanpınar, Celal Sahir’in yönettiği Altın Kitap Dergisi’nde yayımlanan Musul Akşamları adlı şiiri ile edebiyat dünyasına ilk adımını attı. 
Sonra şiirini, Dergâh, Milli Mecmua, Hayat, Görüş, Varlık, Ağaç, Ülkü, İstanbul dergilerinde yayımladı. Şiir yayımlamaya başladığı dönemde aruzun son, hecenin ilk ustaları gündemdeydi. Bunun içinde heceyi seçti ama aruzun da müziğinden yararlandı. 
Felsefeye duyduğu ilgi, romanlarına da yansıdı. Romanların da en çok zamanı ele aldı. Ayrıca roman kahramanlarının psikolojik anları, bilinçaltları, onun en çok ilgilendiği konular oldu. 
Romanları içinde de en ünlüsü Huzur’dur. 
Huzur, 22 Şubat -2 Haziran 1948 tarihleri arasında önce Cumhuriyet gazetesinde tefrika edildi, ertesi yıl kitaplaştı. Romanın ortaya koyduğu olay, 24 saat içinde geçer ama geri dönüşlerle bu zaman genişler. Adının da çağrıştırdığı gibi, Cumhuriyet aydınlarının huzuru bulma serüvenini iç gerçekten hareket ederek bulmaya çalışır.
Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde de yine-insan toplum ilişkisini irdeledi. Türkiye’nin uygarlık değiştirme yüzünden karşılaşılan sorunlarını ele aldı. Sahnenin Dışındakiler, Milli Mücadele yıllarının romanı oldu. Mahur Beste, acı bir aşk hikâyesinin klasik musiki kalıplarıyla soyutlanmasıdır. 
Ahmet Hamdi’nin bütün romanlarıyla birey-toplum ilişkisi ele alındı. Yaşadığım gibi,  Edebiyat Üzerine Makaleler, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın iki ayrı deneme kitabıdır. Beş şehir adını verdiği deneme kitabında Tanpınar, yaşadığı Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul’u anlattı. 
Bu şehirleri Türk kültürünün aynası olarak nitelendirdi. 
Ölümünden sonra derlenen Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mektupları, çoğunlukla onun Ahmet Kutsi Tecer, Adalet Cimcoz, Mehmet Kaplan ve Tarık Temel’e yazdığı mektuplardan oluşmaktadır.
           Ahmet Hamdi Tanpınar’ın günlükleri, Günlüklerin Işığında Ahmet Hamdi Tanpınar’la baş başa adı altında Prof. Dr. İnci Enginün ve Prof. Dr. Zeynep Kerman tarafından yayımlanmıştır.

Yahya Kemal Beyatlı 

orhan pamuk eserleri
Müzenin içinde Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Pamuk, Nazım Hikmet gibi yazarlara ayrılan özel bölümler var. Bazı yazarların büstleri de yine kendilerine ayrılan yerde yer alıyor. 

Müzede ayrıca yazarların daktilo-gözlük-kalem-saat gibi şahsi eşyaları da sergileniyor.



Ahmet Hamdi Tanpınar
NE İÇİNDEYİM ZAMANIN
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.

Ahmet Hamdi Tanpınar.

Şimdi sizi müzenin  iç mekan resimleri ile baş başa bırakıyorum.






Sabahattin Ali
Sabahattin Ali'nin yazdığı Kürk Mantolu Madonna kitabının İsviçre basımı da müzede sergilenen eserler arasında.











Türk edebiyatının bilinen bütün romanları ve edebi süreli yayınların güncel sayıları ve dergiler müzede yer alıyor.


Yazma Eserlerden Tıpkı Basımlar Seçkisi 


Yeni bir gezi yazısında görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.