İNEBOLU 2008

*Resimler 2 Ağustos 2008 tarihinde çekilmiştir.
Bu yazı eşlerinin memuriyeti dolayısıyla İnebolu'da bulunmuş olan blog arkadaşlarım Saliha(Disalce) ve hâlen İnebolu'da ikamet eden Dilek(Yeşil Domates)'e ithaf edilmiştir.

Her yaz tatilinde memleketimiz Kastamonu'ya gidiyoruz.
Çatalzeytin'de bulunan köyümüz ve çok sayıda akrabamızın yaşadığı ve denizi sebebiyle Abana, tatilimizin en mühim noktalarını oluşturuyor.
İnebolu ise eşimin abisi oraya yerleştikten sonra her yıl uğramadan dönmediğimiz ilçelerden birisi oldu.
Bu yaz da yine İnebolu'ya abimizi görmeye gittik ama yengem yoktu ve biz İnebolu'yu fazla tanımadığımız için turistik olabilecek yerlere ve cafelere uğramadık.
Köprünün öbür tarafına da geçmedik.
Yengemle daha sonra görüştüğümüzde "Boyran altına gittiniz mi? Geriş Tepesine gittiniz mi? " diye sordu ama acemiliğimizden gittiysek bile orası olduğunu bilmiyorduk : )
Manzara çektiğim tepelerden sadece Meteorolojinin olduğu tepeyi biliyorum, çünkü tabelada öyle yazıyordu : )

İnebolu hakkında geniş bilgi almak ve önceki yazımı okumak için, bakınız;
Muhterem'le Geziye- İnebolu

Eskiden İnebolu'ya Salı ve Cumartesi günleri kurulan muazzam pazarı için giderdik.
İnebolu'nun pazarında mevsimin en iyi sebze-meyvelerini, kadınlar pazarında ise kadınların kendi bahçelerinde yetiştirdikleri meyve-sebze ve çok çeşitli otları bulmak mümkün.

İşte İnebolu'nun pazar yeri, görmüş olduğunuz yapı pazarın yerel ürünler satılan bölümünü oluşturuyor.
Bu binanın arkasında ki sokaklarda da yine yiyecek ve giysi için pazar tezgahları
kuruluyor.

İnebolu'yu ortadan ayıran bir dere var, ne yazık ki son yıllarda ki kuraklıktan derede nasibini almış.
Çoğu yerinde sular çekilmiş, dere içinde koyunlar otluyor, hatta arabalar dere içine park etmiş.

Sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum.

İnebolu Limanı.

İnebolu'nun meşhur aşı boyalı evleri.

Önce ki İnebolu yazımda size Hayal Bahçesi adında bir çay bahçesinden bahsetmiştim.
Ne yazık ki kapanmış ve kaderine terkedilmiş.

Yeni bir gezide görüşmek üzere!....