YAZ TATİLİ 2010

Bu yıl tatilimizi tamamen köyde geçirdik.
Ev inşaatımız sebebi ile gezmeye hiç gitmedik.
3 defa Abana'ya gidip, köye döndük.
Bu yıl köy, daha önce hiç şahit olmadığım kadar sıcaktı.
Normalde yaz aylarında da gitsek, hep bir serinlik olurdu ama bu yaz belirgin bir sıcaklık artışı köyde de vardı.










Resimde gördüğünüz ev, bahsettiğim ev inşaatımız.
Henüz kaba inşaatı bitti, İnşallah ince işçiliği ve içi de bitince kısmetse artık kendi evime tatile gideceğim.
2 yıldır köyde inşaat açısından belirgin bir hareketlilik var.
Pek çok aile yaz aylarını geçirmek üzere köye ev yaptırıyor.

Evimizin balkonunda sık sık yorgunluk çayı içtik.
Manzaramız hava sisli olduğu için biraz bulanık çıkmış ama açık bir havada ufukta Karadeniz görünüyor.

Gelin Kayası.
Çocukluğumda bu kaya ile ilgili hikayeyi duymuş ve çok üzülmüştüm.
Rivayete göre, kayanın üst tarafında ki patika yoldan düğün konvoyu geçiyormuş, gelin atın üzerinde gidiyormuş ve atın ayağının kayması üzerine bu kayadan aşağıya düşmüş ve ölmüş.
O günden sonra kayanın adı "Gelin Kayası" olmuş.

Görümcemin çiçekler içinde ki harika çardağı.

Bu yıl köye giderken su kaplumbağamızı da yanımızda götürdük.
Önceki yıllarda küçük olduğu için yola dayanamayacağını düşünüp, ya anneme yada abime bıraktığımız kaplumbağamız artık 4 yaşında ve neyse ki yolculuğu rahat geçirdi.
Köyde ona uygun kocaman bir kap ayarlayıp, içine yerleştirdik.
Arada sırada dışarıya çıkardık ama korktuğu için kendisini kapatıp, açmayınca fazla üstelemedik.

Singapur Kırmızı Yanak cinsi olan su kaplumbağamız çok iştahlı ve adı da, Tosun : )


Kaplumbağamızı 4 yıl önce kızımızın ısrarları üzerine 2 adet almış, isimlerini Tosun ve Yosun koymuştuk.
Fakat Yosun 1 hafta içinde hastalanıp, öldü.
Tosun ise tam 4 yıldır bizimle birlikte ve Maşallah keyfi oldukça yerinde.

Geceleri ışığı gördükçe camlara konan kelebeklerden birisi, sanki güneş gözlüğü takmış gibi duruyor😎




Yeni bölümde görüşmek üzere...