12 Şubat 2020 Çarşamba

YILDIZ HAMİDİYE CAMİİ-İÇ MEKAN

Muhterem'le Geziye
Yıldız Hamidiye Camiine ait yazı dizisine iç mekan resimleri ile devam ediyorum.
Camiyi dışarıdan gördüğünüz zaman çok güzel bir cami olduğunu düşünebilirsiniz ama içine girdiğiniz zaman iç dekorasyonunda ki ince işçiliğine, tezyinatı için nakış nakış işlenmiş her bir santimetre karesine, gözlerinizi alamayacağınız masmavi kubbesine hayran olacaksınız.
Ben cami yazılarımda ilk bölümde dış mekan resimlerine yer verir, iç mekanı da ikinci bölümde yayınlardım.
Hamidiye camii içinde aynı şeyi yapacaktım fakat iç mekan resimlerinde çok sayıda resim olunca iç mekan resimlerini iki bölümde yayınlamaya karar verdim.
O kadar güzel bir cami ki fotoğraf çekmeye, bakmaya doyum olmuyor.



resimleri
Yıldız Hamidiye Camii ile ilgili ilk bilgileri 1. bölümde vermiştim.
Bugünkü bölümde iç mekan resimleri ve bilgileri yer alacak.
Bu bölümde gördüğünüz fotoğrafları zemin kattan ve üst kattan çektim.

Hamidiye mosque
Yıldız Hamidiye Camii İç Mekan;
Dikdörtgen planlı harim (ibadet edilen yer) bölümü son cemaat yeriyle bütünleşmiş, harimin yüksek kasnaklı kubbesi mihraptan uzak, girişe yakın yerleştirilmiştir.

Kubbenin altındaki direklerden ikisi harim kapısının önünde, diğer ikisi de mihrabın harime doğru ileri bir noktasında bulunur. Bu direkleri kubbeye bağlayan kısım, işlemeli taçla bezenmiş üzeri ahşap kaplı ve motiflerle süslenmiştir. 
Kitle içinde ortalanmış olan küçük kubbe iç mekânda geleneksel Osmanlı cami mimarisinden farklı biçimde mihraptan oldukça uzakta caminin ortasını da aşarak girişe yakın kesimdedir. 
Kubbenin gelenek dışı yerleşimi ve mihraptan uzak oluşu iç mekânda şaşırtıcı bir etki yapmaktadır. 


mavi kubbeli cami
Cami, kubbe kasnağına neo-gotik tarzda açılan on altı pencere ile bol ışık alır. 
Çokgen bir yapıya sahip olan kubbe kasnağının kornişi bir mukarnas dizisiyle biçimlendirilmiş, kubbe içi ve mihrap önündeki tavan lacivert zemin üzerine işlenmiş yıldızlarla bezenmiştir. 
Harim duvarları üzerinde altın varaklı yazı şeridi mavi zeminde içi altın yaldız daire motifli bir kuşakla bölünmüş çift sıralı neogotik pencereler alçıdan oymalı dilimler ve son derece zengin örgülü demir parmaklıklarla işlenmiştir.
Kuşağın altında dokuz adet dışı demir parmaklıklı üstü oval dikdörtgen pencere ve bu pencereler arası zeminde krem ve mavi tonlarının hâkim olduğu motifler yer almaktadır. Bunların her birinin üzerinde tarihi dört kollu aplikler bulunmaktadır.
Kubbe kasnağında oval 16, tavanla kuşak arasında 9, cephe duvarlarında alt sırada 8, müezzin mahfili kuzey duvarında 3 tane olmak üzere cami içinde toplam 36 pencere bulunmaktadır. 

yıldız camii kubbesi
Caminin kubbe göbeğinde besmele ile Necm sûresinin ilk üç âyeti, kuşakta Mülk sûresi yer alır. Yapma kûfî tarzında işlenen bu yazılar gazeteci Ebüzziyâ Tevfik’e yazdırılmıştır. 
Celî sülüs yazılar ise Abdülfettah Efendi’ye aittir.

Bu ayetleri altın yaldız süslemeli iki çember kuşatmaktadır. Kubbe iki ana çemberden oluşmuştur.
Kubbenin ortası ile birinci çember arası mavi lacivert zemin üzerine altın yaldızlı yıldızlardan oluşmakta, birinci çemberle ikinci çember arası krem zemin üzerine renkli motiflerle çevrelenmektedir.
16 oval pencere, kubbeyi adeta halkalar halde kuşatmıştır.
Bu pencereler sayesinde caminin içi diğer camilere kıyasla oldukça aydınlıktır. 
Caminin içi, aslında camilerde benzerine rastlanmayan bir zenginlik ve özenle bezenmiştir. Kubbenin mavi zemin üzerine altın varakla bezeli yıldızlardan oluşan süsleme, kubbenin ve direklerin yan tarafından kubbe ile aynı özellikte lacivert-mavi zemin üzerinde altın varak yıldız motiflerle kaplı birbirinin simetriği iki tavanda da aynı şekilde işlenmiştir. 


Caminin mermer korkulukları dantel gibi işlenmiş mermerden minberi var.
Minber ve vaaz kürsüsü mermerden yapılmış. 
İşçilikleri ise mermere ve sanata saygının doruk noktası olacak güzellikte. 

mermer minber

Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyyal Mihrabe
Mukarnas yaşmakla süslenmiş, altın varakla bezenmiş muhteşem bir mihrabı var caminin. Taç kapının üzerindeki süslemenin benzerini burada da görebilirsiniz.
Yıldız Hamidiye Camiinin mihrabında "Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyyal Mihrabe"(Al-i İmran, 3/37) ayeti yazılıdır.

Caminin solunda bulunan yine mermer vaaz kürsüsü mermer işçiliğinin maharetlerini sergileyen ayrı bir güzellik arz etmektedir.
Yaklaşık 1,5 metre yüksekliğindeki vaaz kürsüsünün yekpare mermerden yapılmış olması sanat değeri açısından önemini daha da artırıyor. 

Her yönüyle farklılık arz eden Yıldız Hamidiye Camii’ndeki bir başka özellik de diğer camilerdeki fil ayakları yerine, burada Kudüs-i Şerifteki Mescid-i Aksa gibi ana sembol olarak içi çelik üzeri ahşap kaplama ve motiflerle bezeli dört direk dikilmiş olmasıdır.

Prens Bismark hediyesi
Tavanlardan zemine doğru süzülerek inen çok kollu kristal avizeler caminin içini aydınlatmakla kalmayıp ayrı bir güzellik sergiler. Özellikle kubbenin tam ortasından caminin zeminine doğru uzanan kristalden mamul oldukça gösterişli bohem avize mihraba doğru bakıldığında mihrabın güzelliğine ortak olmaktadır. Bu bohem kristal avizenin devrin Alman İmparatoru veya Alman Şansölyesi Prens Bismark tarafından hediye edildiği söylenmektedir.

Kubbeyi destekleyen ayaklıklarla yükseltilmiş sekiz köşeli birer çift kolon giriş ve mihrap yönünde dilimli kemerlerle birbirine bağlanmaktadır. 
Taşıyıcı işlevlerinin yanı sıra iç mekâna dekoratif bir zenginlik katan bu kolonlar dönemin yaygın mimari üslûbu olan Batı anlayışını yansıtmaktadırlar.

II. Abdulhamid'in  marangozluk eseri
Bu üslûp caminin iki katlı Hünkâr köşkünde de görülmektedir. Hünkâr köşkünün, altın varak süslemelerin yer aldığı ikinci katı II. Abdülhamid’e ayrılmış olup üç basamaklı bir sahanlık ve kafesli bir pencere düzeneğiyle harime  (ibadet edilen yer) açılmıştır.
Harimin girişten itibaren sağ ve sol yan cephelerinde, cami içine taşan ahşap işçiliği örneğini bütün zarafeti ile sergileyen hünkâr mahfilidir. Sefirler mahfilinin gül ağacından yapılmış birbirine geçmeli ahşap parmaklıklı kafesleri ile harim kapısının her iki tarafında ve üst kısımları altın yaldızlı motiflerle bezeli sekizgen 8 adet sütün üzerindeki her şeye yüksekten bakan bir köşk görünümündeki müezzin mahfilinin altında El-Hamra Sarayı’nı andıran dilimli kemerler özellikle dikkati çeker.
Haremlik, selamlık olarak ikiye ayrılan hünkâr mahfilinin cami içine bakan pencerelerinin gül ağacından işlenmiş, olağanüstü güzellikteki kafeslerini bizzat Sultan yapmıştır.

Bu bölüm ahşap (gül ağacından yapılmış) kafesli bir pencere düzeneği şeklindedir. 
Parmaklıklı kafes arkasından harimin her tarafı görülür. 
Bu kafeslerin çok özel olan işlemelerinin bizzat Sultan II. Abdülhamid'in kendisinin yaptığı söylenmektedir. 
Sultan II. Abdülhamid'in büyük zaman ayırdığı hobilerinden biri de marangozluktu, sarayda özel atölyesi vardı. 
*Yıldız Sarayına ait resimleri yayınladığım zaman padişahın marangozluk aletlerini ve kendi yaptığı eşyaları görebilirsiniz.
Sultan II. Abdülhamid Cuma Namazlarını burada kılardı. 
Caminin batı kısmındaki sefirler mahfili de Hünkâr mahfilinin simetriği ve aynısıdır.

hanımlar mahfili
Burası Hünkar mahfili ve Sefirler mahfilinin bulunduğu katın üstünde yer alan, müezzin mahfilinin bulunduğu, günümüzde hanımların namaz kılması için ayrılan bölüm.
Bir sonraki bölümde bu kattan resimlere yer vereceğim.

Bu yazıda faydalanılan kaynaklar;

https://islamansiklopedisi.org.tr/yildiz-camii

http://www.tas-istanbul.com/portfolio-view/besiktas-hamidiye-camii/

Yeni bölümde görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.