Tarih; Temmuz 2013
Kızım, Yıldız Üniversitesinde D.G.S sınavına girecekti, eşimle birlikte kızımızı üniversiteye bıraktık.
Bizde o çıkıncaya kadar kendimizi oyalayacak bir şeyler aradık.
Ben önce arabada oturup kitap okumaya başladım, eşim çevrede yürüyüşe çıktı.
Bir müddet sonra eşim geldi "Yıldız Sarayının hemen üst tarafta olduğunu, gitmek isteyip istemeyeceğimi" sordu.
Anında benim gözlerimden yıldızlar çıkmış olmalı 😄😄😄
Benim aklıma orada Yıldız Sarayı olduğu hiç gelmemişti "tabii ki isterim" dedim.
Neyse ki fotoğraf makinem olmadan dışarı çıkmadığım için makinem yanımdaydı.
Eşim, sınavın erken bitme ihtimalini düşünerek arabanın yanında kaldı.
Ben hemen biraz üst tarafta bulunan Yıldız Sarayına doğru yola koyuldum.
Bizimkileri fazla bekletmemek için biraz koşturmacalı da olsa çok güzel bir gezi oldu.
Yıldız Sarayı yapıları farklı kurumlara tahsis edildiği için bazı binalara girilmiyor.
Bir kısmı da restorasyonda olduğu için giriş yoktu.
Vaktim olmadığı için bahçeye çok fazla vakit ayıramadım ama yine de girip geze bildiklerim ile çok güzel bir gezi oldu.
Bu gezi 2013 yılında oldu ama ne yazık ki ben resimleri düzenleyip, yazılarını yazmaya bir türlü fırsat bulamadım.
Sizi bugünden itibaren 5-6 bölümlük Yıldız Sarayı gezisi bekliyor😊
Güncelleme!!!
Yıldız Sarayına ait yazı dizisini bitirdim, diğer bölümlere aşağıda ki linklerden ulaşabilirsiniz.
Yıldız Sarayı ve Yıldız Hamidiye Camiine gitmek için Beşiktaş'tan Barbaros Bulvarına dönüyorsunuz.
Yokuşu biraz geçtikten sonra sağ tarafta yol kenarında Yıldız Sarayı Müzesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi yazan tabelaların olduğu yere sapıyorsunuz.
Biraz ileride sağ tarafta cami ve saat kulesi, yolun sonunda ise Yıldız Sarayı var.
Dikkat;
Yıldız Sarayı bugünlerde restorasyonda olduğu için kapalı, içeri giriş yok!!!
Burası giriş kapısından önce saraya giden yolun üzerinden görünen Büyük Mabeyn Köşkü ve Set Köşkü.
Set Köşkü (Seyir Köşkü):
Yıldız
Hamidiye Camii’nin sağ çaprazında Koltuk Kapısı’nın yanındaki set üzerindeki
Büyük Mabeyn Dairesi’nin arka cephesine bitişik olan köşktür.
1889 tarihinde
Sultan II. Abdülhamid tarafından Sarkis Balyan’a yaptırılan tek katlı bina,
Alman İmparatoru II. Wilhelm’in Cuma selamlık törenini izlemesi için
yaptırılmıştır.
İmparatorun ziyaretinden sonra da bina yabancı elçi ve önemli
konukların Cuma selamlık törenini izlemeleri için kullanılmaya devam
edilmiştir.
Köşkün tavanı kalem işleriyle süslü olup, Büyük Mabeyn Dairesi’yle
camekânlı bir koridorla bağlantı sağlanmıştır.
Yıldız Sarayı Kapıları;
Yıldız Sarayı, resmi ve özel
bölümlerine giriş için beş kapı düzenlenmiştir.
Koltuk Kapısı, saraya ulaşan yolun solundaki ilk kapıdır.
Yıldız Hamidiye Camii’nin önünden geçince solda elçilerin ve önemli konukların Cuma selamlığını izlemeleri için tahsis edilen setin altında kalan birinci kapıdır. Paşalar, bakanlar, saray memurları, hizmetliler ve önemli yabancı elçiler saraya girmek için bu kapıyı kullanırdı.
Saltanat Kapısı, saraya ulaşan yolun solunda
ikinci kapısı yalnızca sultanın kullanımına ait kapıdır. Valide Kapısı, saraya
ulaşan yolun eksenindeki kapı, harem halkı ile yabancı temsilciler ve yüksek
görevlilerin kullandığı kapıdır.
Harem İç Kapısı, Büyük Mâbeyn Bahçesinin kuzey
doğusundaki, hareme ve harem personeline ait kapıdır.
Mecidiye
Kapısı, Ortaköy yolu üzerinde soldadır, dış bahçe girişindedir.
Sarayın avlusuna girmek için bu kapıyı kullandım.
Bu kapının adı Saltanat Kapısı mı? yoksa Valide Kapısı mı? emin olamadım.
Kapının yanında bilet gişesi vardı.O günün (2013) sarayı ziyaret ücreti sadece 8 Liraydı!
Diğer saraylara göre ortalık oldukça sakindi.
Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayında ki kalabalıklara alışık olduğum için Yıldız Sarayının bu sakin haline şaşırdım.
Sarayın iç bahçesinde, Yaveran Köşkünün önünde Yıldız Sarayının yapılarını gösteren bir kroki bulunuyor.
Yıldız Sarayının yapıları farklı kurumlara ait, bunlar krokide farklı renklerle belirtilmiş.
Koyu Pembe: Kültür ve Turizm Bakanlığına Ait Binalar
Yeşil: Yıldız Teknik Üniversitesine Tahsisli Binalar
Sarı: Milli Saraylar ve T.B.M.M Tahsisli Binalar
Açık Pembe; IRCICA (İslam Tarihi Kültür Araştırma Merkezi) tahsis edilmiş binalar.
Mor: İ.B.B. Şehir Müzesi
Lacivert: Hamidiye Camii
YILDIZ SARAYI;
Benim sarayı ziyaret ettiğim günlerde Büyük Mabeyn Köşkü restorasyondaydı, içeriye giriş yapılamıyordu.
Birde Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Köşkü, yapılan düzenlemeler ile Türkiye Cumhuriyeti'nin Devlet kabul salonu olarak kullanılmaya başlandı.
Yaveran köşkü ile ilgili diğer fotoğrafları bir sonraki bölümde yayınlayacağım.
Silahhane Binası;
Silâhhâne, içinde ahşap sütunlarla taşınan bir asma kat bulunan, madalyonlar içerisinde gemi resimleri ve silâh motifleriyle süslenmiş tonoz örtülü uzun bir yapıdır.
YILDIZ SARAYI;
II. Abdülhamid’in Tanzimat ve I.
Meşrutiyet Dönemlerinin simgesel yapısı olarak görülen Dolmabahçe Sarayından
ayrıldıktan sonra yönetim merkezi olarak seçtiği ve otuz üç yılını geçirdiği
Yıldız Sarayının, imparatorluğun içinden geçtiği zorlu süreçte oldukça anlamlı
bir yeri vardır. Dolmabahçe Sarayını hem babası Sultan Abdülmecid ve amcası
Sultan Abdülaziz’in yaşadıkları dramatik olaylardan ötürü hem de denizden ve
karadan kuşatılması kolay olduğu için terk eden II. Abdülhamid, tahta
çıkmasının üzerinden geçen yedi aylık sürenin sonunda buraya taşınmış, Yıldız
Kasırları bu dönemden sonra “Yıldız Saray-ı Hümâyûnu” olarak anılmaya
başlanmıştır.
Yıldız Sarayı fonksiyonlarına göre ayrılmıştır. Birinci
avluda, hizmet ve yönetim yapıları bulunmaktadır. Yıldız Sarayı sitesindeki en
büyük bina, sultan Abdülaziz Han’ın emriyle dinlenme köşkü olarak inşâ edilen
Büyük Mâbeyn’dir.
Büyük târihî olaylara sahne olan Büyük Mâbeyn’de elçilerin
yanı sıra Avusturya-Macaristan veliahdı arşidük Rudolf, Almanya imparatoru
Wilhelm misafir edilmiştir.
II. Abdülhamid'in yabancı elçileri ve diplomatları
kabul ettiği, Rus ve Yunan harplerini saraydan çıkmadan yönettiği, karargah
olarak kullandığı Çit Kasrı da bu bölümdedir.
Yaveran Dairesi gibi sarayın
idari birimleri ve kabul odaları da bu bölümdedir.
Marangozhane, eczane olarak
kullanılan Güvercinlik Köşkü, Silahhane Köşkü, Müzehane, Kütüphane, Böcek
Müzesi ve Güzel Sanatlar Galerisi de birinci avludadır.
Birinci avluda yer alan
yapılardan, Sultan Abdülhamid'in özel zevklerinin ve hobilerinin de mekâna
yansıdığı gözlemlenmektedir.
Sultan Abdülhamid'in, Osmanlı Devletinin tarihi
ve askeri gücünü temsil eden nesneleri de Yıldız Sarayı'na getirtmesi, Sultan
Abdülhamid'in siyasi ve askeri gücünü simgesel olarak da meşrulaştırması olarak
söylenebilir.
İkinci avluda, harem ve sultan daireleri bulunmaktadır.
İki katlı
kagir yapı olan Küçük Mâbeyn'de, Sultan
Abdülhamid'in çalışma, yemek, istirahat, kabul ve yatak odaları bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti 34. Padişahı
Sultan II.Abdülhamid tarafından genişletilerek devletin merkezi olarak
kullanılan Yıldız Saray-ı Hümayunu zamanın en gizemli yapısı olarak işlev
gördü.
Türk Osmanlı saray mimarisinin son örneği olan Yıldız Sarayı, Beşiktaş
semtinin Yıldız tepesinde bulunuyor.
Saray'ın bulunduğu arazi Kanuni
(1520-1566) döneminden itibaren avlanma yeri olarak kullanılıyordu. Daha sonra
ilk yapı Sultan I.Ahmed tarafından yapıldı ve sonraki padişahlar döneminde de
eklemeler yapılarak genişletildi.
En radikal değişimi ise II. Abdülhamid zamanı
görerek devletin yönetim merkezi halini aldı. Bu dönemde saray, padişahın özel
yaşamına ait mekanlarla birlikte, resmi görevlilere tahsis edilen binaları,
tamirhane, marangozhane gibi atölyeleri ve tiyatro, müze, kitaplık gibi kültür
ve sanat yapılarını da kapsıyordu. Sultan Vahideddin’den sonra bir süre boş
kalan saray binaları, 1924 yılında Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne tahsis edildi.
1946 yılında Harp Akademileri’ne bırakılan saray, 1978 yılında Kültür
Bakanlığına devredildi, “Yıldız Sarayı Müzesi Müdürlüğü” adıyla 1993 yılından
itibaren müzeleştirilmeye başlanarak 8 Nisan 1994 yılında müze olarak açıldı.
Büyük Mabeyn Köşkü:
Sarayın en
ihtişamlı köşküdür. Abdülaziz Han tarafindan 1865-1866 yılları arasında Balyan
Ailesi’ne, tepenin en yüksek noktasına yaptırılmıştır.
Köşkün dış cephesi,
yivli ve kompozit başlıklar, sütunlar, konsollu ve dilimli arşitravlarla
bezenmiştir. Yapının birbirine dik aksları üzerinde yer alan mekanların
pencereleri yarım daire kemerli, buna dört köşede bağlanan oda ve salonların
pencereleri ise basık kemerlidir.
Basık kemerler, üzengilerinde birbirine
bağlanarak, aks aralarında bütünlenen bir motif oluşturmaktadır.
Köşkün planı, İstanbul
sahil saraylarında ve Dolmabahçe Sarayında daha önce kullanılmış ve anıtsal
boyutlarda denenmiş merkezi sofalı ve eyvanlı bilinen klasik şemanın yalın bir
veryantıdır.
Birbirini dik kesen iki eksen üstünde simetrik bir kurguya sahip
tasarımda, güney-kuzey doğrultusundaki uzun eksen üzerinde havuzlu divanhane,
sofa ve merdiven holü, kısa eksen üzerinde ise eyvanlar ve onların açıldığı
sofa bulunmaktadır.
Yapı, alt kattaki havuzlu divanhanesi ve ikinci kata çıkan
kristal tırabzanlı merdivenleriyle ünlüdür. Divanhane, geleneksel Osmanlı
mimarisinde ama daha süslü, mermer sebilleri ve ince kolon çiftleriyle ayrılmış
çıkmaları olan oryantalist bir tasarıma sahiptir.
Plevne Savaşı Komutanı Gazi Osman
Paşa da bu binada Mabeyn Müşiri olarak görev yapmıştır. Padişah II. Abdülhamit
döneminde (1876-1909) devletin yönetim binası olan köşk, gerek Osmanlı
döneminde gerekse Cumhuriyet’in ilanından sonra önemli davet ve ziyafetler için
kullanılmıştır.
Birde Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Köşkü, yapılan düzenlemeler ile Türkiye Cumhuriyeti'nin Devlet kabul salonu olarak kullanılmaya başlandı.
Büyük Mabeyn’in önündeki dikdörtgen biçimli formel bahçenin kuzeyini Çit Kasrı, doğusunu ise Yaveran Köşkü sınırlamaktadır.
Yaveran Köşkü;
Yâverlerin yanı sıra telgrafhane ve şifrehanenin bulunduğu “art nouveau” stilindeki yapı II. Abdülhamid’in baş mimarı Raimondo d’Aronco tarafından inşa edilmiştir. Bu çift kapılı yapı grubunun sol başında padişahın ve haremin güvenliğinden sorumlu tüfekçi başının nöbet odası vardır. Yine Vâlide Sultan Kapısından girince sağ taraftaki uzunlamasına bina tek bir bina gibi görünürse de silâhhâne, arabacılar ve arabalık gibi her biri ayrı bir fonksiyona sahip yapılar bütünüdür.
Yaveran köşkü ile ilgili diğer fotoğrafları bir sonraki bölümde yayınlayacağım.
Silahhane Binası;
Silâhhâne, içinde ahşap sütunlarla taşınan bir asma kat bulunan, madalyonlar içerisinde gemi resimleri ve silâh motifleriyle süslenmiş tonoz örtülü uzun bir yapıdır.
Dışta sütunlar,
korint başlıkları, korniş, silmelerle hareketlendirilen bir cephe teşkil eden
ve II. Abdülhamid tarafından saray hizmetkârları için yemekhane olarak
yaptırılan yığma tekniğindeki bina, sarayda daha önce mevcut silâhhânenin
kütüphaneye çevrilmesinden sonra silahların depolanması için kullanılmaya
başlanmıştır.
Saray arabacılarının oturduğu Arabacılar Dairesi ile arabaların
korunduğu arabalık binalarında süsleme yoktur ve bu bakımdan silâhhâne
binasından farklılık göstermektedir.
Müzehane ve Marangozhane olarak kullanılan bina, bu avluda Silahhane binalarının karşısında yer alıyor.
Müze olarak düzenlenen bu binada, padişah II. Abdülhamid'in kullandığı eşyalar, ona hediye edilen eşyalar, o döneme ait eşyaların sergilendiği alan oluşturulmuş.
Müze bölümünün bir ucu Marangozhaneye açılıyor.
Padişah II. Abdülhamid'in marangozluk ekipmanları, yaptığı mobilyalar marangozhane bölümünde sergileniyor.
O bölüme ait fotoğrafları ayrıca yayınlayacağım.
Marangozhaneden sonra ise Küçük Mabeyn bölümüne geçiliyor.
Bu kısımları ayrı bir bölüm olarak yayınlayacağım.
Müzehane binasından çıkmadan önce aynı binada farklı bir kapıdan girilen İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Müzesi bulunuyor.
Tekrar binanın dışına avluya çıktım.
Müzehane binasının dış cephesinde "Hamidiye Çeşmesi" adında bir çeşme bulunuyor.
Güzel Sanatlar Galerisi olarak bilinen bu binanın içinde Şehir Müzesi bulunuyor.
Yıldız Sarayına ait fotoğraflarım devam edecek.
Sonraki bölümde bahçe ve diğer köşklere ait fotoğrafların yayınına devam edeceğim.
Bu yazıda faydalanılan kaynaklar;
https://www.degisti.com/index.php/archives/20638
Silahhane Köşkü Mimari Yapısı:
Yüksek ve tek
kat üzerine başlayan yapı, arazinin eğiminden dolayı güney yarısında iki
katlıdır. Cephede, korentiyen sütun çiftlerinden oluşan dörtlü gruplar görülür.
İnce ve yüksek kolonlarla üçe ayrılmış olan
dikdörtgen planlı iç mekan, ortada yüksek bir tonozla örtülmüştür.
Müzehane ve Marangozhane olarak kullanılan bina, bu avluda Silahhane binalarının karşısında yer alıyor.
Müze olarak düzenlenen bu binada, padişah II. Abdülhamid'in kullandığı eşyalar, ona hediye edilen eşyalar, o döneme ait eşyaların sergilendiği alan oluşturulmuş.
Yıldız Sarayı Müzesi:
8 Nisan 1994’te müze olarak
ziyarete açılan bina, 90 metre uzunluğunda büyük bir galeriden oluşmaktadır.
II. Abdülhamit dönemine (1876-1909) ait fotoğraflarda da binanın yine müze
olarak kullanıldığı ve değerli objelerin bu mekanda sergilendiği görülmektedir.
Müzede sergilenen eserler saraya aittir; bir bölümü Topkapı Sarayında
korunmaktayken devralınmıştır. Eserler arasında II. Abdülhamit’in kişisel
eşyaları ve marangoz aletleri, kendisine armağan edilen objeler ve dönemin
Yıldız Porselen Fabrikası ürünleri yer almaktadır.
Bu bölümde çektiğim fotoğrafları ayrı bir bölüm olarak yayınlayacağım.Müze bölümünün bir ucu Marangozhaneye açılıyor.
Padişah II. Abdülhamid'in marangozluk ekipmanları, yaptığı mobilyalar marangozhane bölümünde sergileniyor.
O bölüme ait fotoğrafları ayrıca yayınlayacağım.
Marangozhaneden sonra ise Küçük Mabeyn bölümüne geçiliyor.
Bu kısımları ayrı bir bölüm olarak yayınlayacağım.
Müzehane binasından çıkmadan önce aynı binada farklı bir kapıdan girilen İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Müzesi bulunuyor.
Yıldız Sarayı Müzesi’nin yan
tarafındaki İstanbul Belediyesi Şehir Müzesi’nde ise cam, porselen, gümüş
eserler, İstanbul tabloları ve türünün ender örneklerinden bir 16. Yüzyıl kandili
sergilenmektedir.
Şehir Müzesini gezdim ama içinde bunun dışında fotoğraf çekmedim.Tekrar binanın dışına avluya çıktım.
Müzehane binasının dış cephesinde "Hamidiye Çeşmesi" adında bir çeşme bulunuyor.
Güzel Sanatlar Galerisi olarak bilinen bu binanın içinde Şehir Müzesi bulunuyor.
Yıldız Sarayına ait fotoğraflarım devam edecek.
Sonraki bölümde bahçe ve diğer köşklere ait fotoğrafların yayınına devam edeceğim.
Bu yazıda faydalanılan kaynaklar;
https://www.millisaraylar.gov.tr/blog/ii-abdulhamidin-yonetim-ve-yasam-merkezi-olarak-yildiz-sarayi
https://www.degisti.com/index.php/archives/20638
https://www.beyaztarih.com/resimlerle-tarih/detay/hic-gitmeyenler-icin-yildiz-muzes
http://www.istanbultarih.com/abdulhamid-han-in-devleti-33-yil-yonettigi-merkez-yildiz-sarayi-77.html
http://www.istanbullite.com/istanbulevvelzaman/yildizsaraylari.html
2. Bölümde görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.