20 Şubat 2021 Cumartesi

MEHMET EMİN TOKADİ HAZRETLERİ TÜRBESİ

Muhterem'le Geziye
Bugün size İstanbul'un en önemli evliyalarından birisi olan Mehmet Emin Tokadi Hazretlerinin Türbesinden bahsedeceğim.
Her şey TGRT'in tv kanallarından birisi olan TGRT Belgesel'de yayınlanan, başrolünde Münir Özkul'un olduğu "Zeyrek Yokuşu" filmini seyretmemizle başladı.
Filmde Mehmet Emin Tokadi Hazretlerinin ne kadar önemli bir zât olduğu, onun kabrini ziyaret  edenlerin Tokadi Hazretlerinin hürmetine, Allah'ü Teâlâdan istenen şeylerin gerçekleşmesinden bahsediliyordu.
Filmi seyretmek isterseniz You Tube'da mevcut 👉BURADAN seyredebilirsiniz.
Bu kadar önemli bir evliya ile aynı şehirde yaşayıp, kabrini ziyaret etmemek olmazdı.
Bizde en kısa zamanda gitmeye karar verdik.
Fakat o fırsatı birden bulamadık.
Geçen yıl Mart ayında bütün dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Korona virüs sebebiyle neredeyse 2 ay alışveriş dışında evden dışarı hiç çıkmamıştık.
8 Mayıs günü, uzun zamandır gitmeyi düşündüğümüz kabristana gitmeye karar verdik.
Uzun zaman sonra ilk dışarı çıkışımızdı, virüs yüzünden çevrede çok tedirgin dolaşmıştık.
Ben fotoğraf makinemi bile yanıma almamıştım, cep telefonumla resim çektim.
Bu bölümde gördüğünüz resimler cep telefonu ile çekildi.
 
Mehmet Emin Tokadi Hazretleri Türbesi yol tarifi
Mehmet Emin Tokadi Hazretleri Türbesine Nasıl Gidilir?
Türbeye ilk defa gittiğimiz için yerini biraz zor bulduk. 
Adres ararken civarda bir kaç kişiye sorduk, açıkçası doğru düzgün kimse tarif edemedi.
Ya biz o civardan biraz uzaklaştığımız için gerçekten bilmiyorlardı, yada çevrede bunun gibi pek çok türbe bulunduğu için hangisi olduğunu anlamamış olabilirler diye düşündük.

Size yerini daha iyi tarif etmek için Google Haritalardan ekran görüntüsü aldım, o şekilde tarif edeceğim.
Biz türbeye Atatürk Bulvarından, İtfaiye Caddesine geçerek, oradan da ne yazık ki sokak sokak dolaşarak Zeyrek Camisinin civarına arabayı park edip, caminin önünden geçerek ulaştık.
Türbe, Zeyrek camisinin önünden geçip aşağıya giderken, hemen sağda yer alan yokuşun ortasında yer alıyor.
Yukarıdaki resimde görünen ahşap ev ve taş duvarın arasından aşağıya doğru yürüdüğünüzde türbeye ulaşabilirsiniz.

Yukarıdan geldiğiniz yolu aşağıya kadar takip ettiğinizde türbenin kapısına ulaşıyorsunuz.

Şimdi gelelim diğeri gibi karmaşık olmayan, çok daha kolay ulaşabileceğiniz yolun tarifine;
Unkapanı'nda bulunan Atatürk Bulvarından, Eminönü yönünden gelerek Zeyrek de İtfaiye Caddesine giriş yapıyorsunuz.
Caddenin girişinde kahverengi tabelalar size yol gösteriyor.
Biz bu caddeye girdiğimizde bilmediğimiz için yukarı kadar çıktık, boşu boşuna sokak sokak dolaştık.

Zeyrek Mehmet Paşa sokağı

İtfaiye Caddesine girer girmez hemen ilk sağda ki yola "Zeyrek Mehmet Paşa" sokağına dönüyorsunuz.
Araba ile giderseniz ileride küçük de olsa bir otopark var.
Otoparkın ilerisinde bulunan türbeye ulaşmış olacaksınız.

Türbenin kapısında Tokadi Hazretleri ile ilgili bilgi veren büyük bir kitabe var.

MEHMET EMİN TOKADİ HAZRETLERİ;
1664 (H.1075) senesinde Tokat'ta dünyaya gelen Mehmed Emin Tokadi, İstanbul evliyâsının büyüklerindendir. İsmi Mehmed Emin bin Hasan bin Ömer Nakkâş Tokâdî, lakabı Cemâleddîn, künyesi Ebü’l-Emâne ve Ebû Mansûr’dur. Aziz Mahmûd Ermevî dervişlerinden bir zâtın oğludur.
İlim tahsiline memleketi Tokat’ta başlar. 
1698'de İstanbul'a geldiğinde 34 yaşındadır. 
Burada Şeyhülislam Mirzazade Muhammed Efendi'den uzun müddet ders alır. 
Ayrıca Yedikuleli Hattat Abdullah Efendi'den de hat sanatını öğrenir. 
Hayatında dönüm noktası sayılabilecek zatla Mekke'de karşılaşır: Ahmed Yekdest Cüryanî Hazretleri. Mübarek beldede hocasından ilm-i tasavvufu öğrenir ve talebe yetiştirecek seviyeye gelince İstanbul'a avdet eder. 
Ömrünün ikinci Hicaz seferi diye adlandırılan evresinde Ahmed Nahlî'den hadis ilmini öğrenir. 
Tokadî Hazretleri Eyüp Sultan'ın türbedarlığını da yapar; ancak bir rivayete göre insanların hallerini beğenmediğinden bu vazifeden ayrılır. 
I. Mahmud'un İran seferini kazanmasında onun duasının mühim olduğu bildirilir. 
Türkçe, Arapça, Farsça eserler verir. 
Bu büyük zat, 1745 (H.1158) senesinde Hakk'ın rahmetine kavuşur. 
Vasiyeti üzerine İstanbul'a ilk kaldığı yer olan Pirî Mehmed Paşa Medresesinin avlusuna defnedilir. 
81 senelik hayatını irşad ve tebliğ ile geçiren Tokadî Hazretleri'nin, "Nasibi olanlar kabrimi ziyaret etsin" dediği rivayet edilir.
Kendisini vesîle ederek, kabri başında yapılan duâ müstecâbdır, makbûldür. 
Tanıyıp sevenler kabrini ziyâret ederek feyz almakta, murâdlarına kavuşmaktadırlar.


Edeple gelen, Lütufla gider.

Mehmet Emin Tokadi Hazretlerinin türbesi diğer türbelere göre oldukça mütevazi.
Kabrin üzerinde bir yapı yok, sadece demir parmaklı bir koruma yapılmış.
Bizim gittiğimiz gün kabrin bulunduğu bahçeye girilen kapı kilitliydi, daha ileriye yanına gidemedik.
Kapıdaki kitabe de yazdığı gibi burası bir "Hazire" yani;
Hazîre, külliye, cami, mescit, tekke gibi dini yapıların avlularında yer alan etrafı duvar veya parmaklıkla çevrili mezarlıklara verilen isim.

Mehmet Emin Tokadi Hazretlerinin duası;
Tokadi Hazretleri, Ebu Eyyub Ensari Hz.lerinin ve Ravza-i Mutahhara’nın türbe hizmetinde bulunur. Vefat edeceği zaman güzel bir dua eder:
”Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir Fatiha okuyanın vücudu Cehennem ateşinde yanmasın." 
Bu dua üzerine hocası:
”Vasiyet etki vefatından sonra kabrini kolay bulunacak bir yere yapmasınlar. Virane bir yere defnetsinler. Kimse bilmesin. Ancak, nasibi olanlar gelip bulsun, dua etsinler.”

Piri Paşa Camii Haziresinde Şeyhül İslam Müstakimzâde Süleyman Sadettin Efendininde kabri bulunuyor.
Meşhur Osmanlı Alimlerinden olan Müstakimzâde Süleyman Sadettin Efendi, vefat ettiği zaman Mehmet Emin Tokadi Hazretlerinin mezar taşında ki yazıyı kalme almış.


Hazirenin bulunduğu avluda Piri Mehmet Paşa Camii bulunuyor.
Biz o gün camiye de girdik ama içeride resim çekmedim.
Oldukça küçük, mütevazi bir camii şerif.

Caminin arkasında görünen, karşı tepedeki cami ise Süleymaniye Camii.



Camii ve Hazirenin bulunduğu avlunun muhteşem bir İstanbul manzarası var.
İstanbul'un en güzel seyir teraslarından birisi de burası olsa gerek.
Bir tarafta Galata Kulesi ve Haliç, diğer bir tarafta Çamlıca tepeleri ve Boğaziçi, karşısında Süleymaniye Camii ve Şebsafa Hatun Camii.

Bulunduğumuz yerin tam karşısında İ.M.Ç Blokları var.
Bir zamanlar kaset çıkarmak ve ünlü olmak isteyenlerin kapılarında kuyruk olduğu İ.M.Ç aslında döşemelik tekstil piyasasına hizmet vermesi için İstanbul Manifaturacılar Çarşısı olarak yapılmıştı.
Uzun yıllar döşemeci ve manifaturacılara hizmet veren çarşı, 1980'li yıllarla birlikte plakçılar ve kasetçiler çarşısına dönüşmüştü.
Günümüzde ise eski ihtişamından eser yok, duvar kağıdı, dekorasyon ürünleri, ev tekstili gibi ürünlerin satıldığı bir çarşı olarak hizmet veriyor.

Unkapanı Atatürk Bulvarı

Galata Kulesi ve Haliç Metro Köprüsü

Karşı tarafta gördüğünüz bu tarihi caminin adı Şebsafa Hatun Camii ve Külliyesi
Şebsafa Hatun Camii ve Külliyesi daha büyük bir alana ve yapıya sahipmiş fakat Atatürk Bulvarının yapıldığı yıllarda bazı yerleri kaldırılmış.
Yol çalışmaları caminin cadde kotunun altında kalmasına sebep olmuş.

Unkapanı tarihi camileri
Bu yazıda faydalandığım kaynaklar;

http://www.evliyalar.net/mehmet-emin-tokadi-k-s/

https://ramazan.haber7.com/tarihi-mekanlar/haber/1051891-istanbulun-uc-buyuk-evliyasi

Bir gezinin daha sonuna geldik.
Yeni bir gezide görüşmek üzere...
 

2 yorum:

Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.