Kastamonu yazımız biraz gecikti çünkü elimde Kastamonu şehir
merkezinde
çekilmiş fazla resim yoktu.
Bende ki resimleri daha çok Yaralıgöz dağının oralarda
çekmişim,
bir kaç karede kale ve Abdurrahman paşa lisesinin olduğu
yerler var.
Yine kendi çektiğim resimlerin üzerine yazı yazdım,
başka sitelerden aldıklarımın da yazının sonunda kaynağını
belirttim.
Yazılacak ve verilecek bilgi çok,o yüzden Kastamonu yazısı 2
bölüm olacak.
Bende ilk yazımızı kaynak gösterek bazı sitelerden aldığım
yazı ve bilgilerle oluşturup,
daha sonra ki yazımda Kastamonu'ya özgü yemekler ve
geleneklerden bahsetmeye çalışacağım.
Bu 2 bölümlük yazı dizisi Kastamonu gibi tarihi ve kültürel
zenginliği çok olan
bir memlekete az bile gelir.
Umarım bu yazı ve resimlerden sonra Kastamonu hakkında ki
olumlu düşünceleriniz artar.
Resimler http://www.kastamonu.gov.tr/ adresinden alınmıştır
Kastamonu adının Yunanca "keşişler kalesi"
anlamında ki "kastro moni"den
geldiği söylenmektedir.
Kastamonu'nun hiç işgal edilmediği halde Kurtuluş Savaşında
en çok şehit veren
3. il olduğunu biliyor muydunuz?
Çanakkale içinde aynalı çarşı isimli türküyü bilmeyenimiz
yoktur.
Peki bu türkünün Kastamonu türküsü olduğunu biliyor muydunuz?
Kastamonu, Kurtuluş Tarihimizin ilk kadın mitingine de ev
sahipliği yapmıştır.
İnebolu yazımızda İnebolu'da ki Şerife Bacı anıtının
resimlerini yayınlamıştım,
bu resimlerde ki Şerife Bacı anıtı ise Kastamonu'da ki
hükümet konağının önünde yer alıyor.
1. ve 2. resimde ki bina tarihi hükümet konağı.
Çevresindeki 19- yüzyıl anıtsal kamu yapılarıyla birlikte
geçmişe ait bir panorama oluşturan Hükümet Konağı 1902
yılında
ulusal mimari akımının kurucusu Mimar Vedat Tek tarafından
yapılmıştır.
Zemin üstüne iki kat olarak yapılan bina,
stil açısından batı klasizmi ile dış duvar süslemeleri ve
pencere şekillerindeki
Osmanlı oryantalizminin bir eklektizmini taşımaktadır.
Yapı 102 senedir hem işlevini değiştirmeden hem de ciddi
bir anlamda
bir restorasyon geçirmeksizin günümüzde Kastamonu'nun
yaşayan
sembollerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.
Çanakkale Savaşlarından başlayarak Milli Mücadele yıllarında
artarak devam eden Kastamonu insanının göstermiş olduğu
yararlılıklar nedeniyle,
Mustafa Kemal Atatürk 1925 yılı 23 Ağustos günü Kastamonu
İnebolu ilçesinden
başlatmış olduğu "Şapka ve Kıyafet İnkılâbı" ile
onurlandırmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün bu inkılâbı gerçekleştirmek için
seçtiği yer;
milletini seven geleneklerine bağlı ve uygar Kastamonu halkının
arası
olması tesadüfi değildir.
Türkiye'de bir ilk ve tek olarak T.B.M.M. tarafından 9 Nisan
1924 tarihinde
İnebolu ilçemiz Mavnacılar Loncasına verilmiş olan Beyaz
Şeritli İstiklâl Madalyası
ve Vesikası'da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilimize vermiş
olduğu
yüksek onurlardan bir diğeridir.
Milli Mücadelede hiç işgal görmediği halde verdiği şehit
sayısı ile en fazla
şehit verenler sıralamasında üçüncü il olan Kastamonu'nun
Milli Kurtuluşa vermiş
olduğu destek her anlamda büyüktür.
Savaşın kazanılmasında önemli bir etken olan İnebolu-Ankara
lojistik hattında,
İnebolu mavnacılarından başlayarak, kağnı kollarını çeken
Şerife Bacılar,
Halime Çavuşlar, Necibe Nineler ve 10 Aralık 1919 tarihinde
Anadolu'nun
ilk kadınlar mitingini yapan kadınlarımız, Kastamonu'nun
Milli Mücadelede ki
anıtsal isimleri olmuşlardır.
Kastamonu hakkında ansiklopedik bilgiler
http://www.kastamonu.gov.tr/ adresinden alınmıştır;
I– GİRİŞ
Kastamonu İli doğal ve kültürel değerler yönünden zengin bir
bölgedir.
Küre Dağları, bir milyon yıllık Ilgarini Mağarası,
dünyaca ünlü macera dolu Valla kanyonu,
Ilgaz Dağı kış sporları turizm merkezi, Karadeniz ’e 170
km.lik sahili,
kaya mezarları, yaylaları ,konakları,
Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait tarihi ve mimari
özelliklere sahip
olan yapıları zenginliklerden bazı örneklerdir.
Kastamonu’daki turizm potansiyeli aynı zamanda çeşitlilik de
arz etmekte
ve kıyı turizminden kış turizmine çok geniş bir yelpazede
yılın on iki ayında turizm hizmetleri sunulabilmektedir.
İl’ de Ilgaz Dağı Milli Parkı ve Küre Dağları Milli Parkı
ile
Ilgaz Dağı kış turizmi tesisleri, yat turizmine elverişli
koyları,
tarihin çeşitli dönemlerine ait eserleri,
eşsiz tabiatı ile dört mevsim yerli ve
yabancı turistlerin gözde beldesi olmaya namzettir.
İl ‘in bu turizm potansiyelinin daha iyi kullanılabilmesi,
değerlendirilebilmesi için yerli ve yabancı turizm
yatırımcılarının
bölgeyi görüp-incelemeleri önerilmektedir.
II – TARİHÇE
Bilinen tarihi yaklaşık 4000 yıl öncesine dayanan Kastamonu
adını
kurucuları Gas’ lara atfen, Gas ülkesi anlamında Gas
Tumanna'dan almaktadır.
Hititlerden başlayarak Frig,Lidya,Pers,Roma,Bizans,
Selçuklu, Danişmendli,
Candaroğulları ve daha sonra 1460'ta Osmanlı egemenliğine
girmiş ve
Cumhuriyet dönemine kadar Osmanlının önemli kentlerinden
olmuştur.
Bu kültürel sürekliliği temsil eden sayısız dini ve sivil
yapıyı kent merkezi ve
ilçelerinin tarihi dokusunda barındırır.
Öte yandan Cumhuriyet tarihimizde de Kastamonu'nun ayrı bir
önemi vardır.
Ulusal Bağımsızlık Savaşı sırasında güvenli bir liman kenti
olarak
İnebolu'dan Ankara'ya lojistik destek sağlamış,
Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 23 Ağustos 1925 tarihinde
Kıyafet ve Şapka Devrimi'nin açıklandığı kent olarak özel
bir anlam kazanmıştır.
III-İLİN İDARİ YAPISI
Kastamonu İlinde İlçe sayısı 20’dir.
Kastamonu İlinde merkez dahil 21 Belediye, 1071 köy
bulunmaktadır.
Köy sayısı bakımından Türkiye’de ikinci sırada yer
almaktadır.
Köylere bağlı ayrıca 2.558 adet yerleşim birimi vardır.
IV-FİZİKİ YAPISI
Türkiye’nin Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Kastamonu İl’
i doğusunda Sinop,
Batısında Bartın ve Karabük, güneyinde Çankırı ve
güney-doğusunda Çorum İl’ i ile sınır oluşturmaktadır.
Kuzeyinde ise Karadeniz ile çevrilidir.
13.108 km2 alan üzerinde yer alan Kastamonu,
Türkiye topraklarının %1.7’ sini oluşturmaktadır.
İl merkezinin denizden yüksekliği 780 mt dir. Karadeniz’e
170 km’ lik sahil bandı ile açılır.
V – COĞRAFİ YAPI
Kastamonu İli, fiziki olarak doğu-batı yönünde uzanan
Kuzeyde İsfendiyar (Küre) ve güneyde Ilgaz
dağlarıileşekillenmiştir.
İsfendiyar dağları sahile paralel uzanır ve
kıyıdan itibaren yükselerek güneyde Gök ırmak ile
sınırlanır.
İsfendiyar dağları sarp yamaçlı ve geçilmesi güç dereler
meydana getirerek uzanırlar.
VI – NÜFUS YERLEŞİM
2000 nüfus sayımına göre İl nüfusu 376.725’ tir.
Bu nüfusun 176.810’u şehir, 199.915’i köylerde yaşamaktadır.
İl’in toplam nüfusu önceki sayımlara göre azalmıştır.
Nüfusun azalmasının en büyük sebebi ise özellikle
köylerden büyük şehirlere verdiği göçtür.
En çok göç verdiği iller İstanbul, Zonguldak, Ankara,
Kocaeli ve İzmir'dir.
Göç olayı İl’in yaş ve cinsiyet yapısını da etkilemektedir.
Okur – Yazar oranı yüksek olup fakülte ve yüksek okul mezunu
sayısı artmaktadır.
VII – İŞ DÜNYASI ( İLİN EKONOMİK KAYNAKLARI )
İlimizin ekonomisi genel olarak tarım, hayvancılık ve ormana
dayanmaktadır.
Son yıllarda turizm çeşitliliğine ağırlık verilerek,
turizm sektörünün canlandırılmasına gayret edilmektedir.
Bozulmamış, tahrip olmamış tabiatı, kültürü, el sanatları
ile
büyük turizm potansiyeline sahiptir.
Gelecekte turizm, il için önemli bir ticaret ve
ekonomi kaynağı teşkil edecektir.
İl ekonomisine hakim olan en önemli sektör tarımdır.
Tarımsal etkinlik bitkisel üretime ve ülkenin zengin orman
kuşağı üzerinde
yer alması sebebi ile ormancılığa dayanmaktadır.
İlin genel yüzölçümünün %60’ını tarım alanları teşkil eder.
Üretilen tarım ürünleri; buğday, arpa, çeltik ve patatestir.
Sanayi bitkisi olarak da şeker pancarı, kendir, sarımsak
üretilmektedir.
Tüm Türkiye’de üretilen sarımsağın %14’ ü ilimizde
üretilmektedir.
Yıllık 16.000 tonu bulmaktadır.
Hava şartları meyvecilik için müsait olup, başlıca meyveler;
elma, armut, üryani eriği, ve üzümdür.
Ormanlık alan ve ağaç türü zenginliği açısından
ülkemizin önde gelen illerinden biridir.
Öte yandan ormanlarda elde edilen üretim ülke ekonomisine
büyük katkı sağlamaktadır.
Yıllık ortalama endüstriyel odun üretimi 500.000 m3
miktarındadır.
İlin iklim ve doğal yapı olarak hayvancılığa elverişlidir.
İl’ de şeker, yem, süt fabrikalarının varlığı
hayvancılığı destekleyen önemli etkenlerdir.
Süt üretiminin değerlendirilmesi için öncelik ve ağırlık
verilmektedir.
Kovan arıcılığı yaygın haldedir.
Baraj ve göllerde alabalık yetiştiriciliği yaygınlaşmıştır.
Halen 16 işletmede alabalık işletmeciliği yapılmaktadır.
Toplam üretim kapasitesi 416 ton/yıl dır.
Sanayi bakımından çok gelişmemiştir.
Sanayi kuruluşlarının çoğu iktisadi kamu kuruluşudur.
Bunlar;
Eti bank Küre Bakırlı Prit İşletmesi, Şeker Fabrikası,
SEKA’dır.
Abana, Elektro Mekanik Sanayi, Tosya Yem ve
Tosya Meyve Suyu Fabrikaları diğer sanayi kuruluşlarıdır.
Yem fabrikaları, un fabrikaları, süt mamulleri fabrikaları,
ağaç mobilya ve orman ürünleri (sunta, kontrplak fabrikası)
Tosya İlçesinde tekstil sanayi (kıl ipliği ve tela üretimi),
tuğla ve konfeksiyon fabrikası mevcuttur.
İl Merkezinde ve Seydiler İlçesinde Organize Sanayi siteleri
teşkil edilmektedir.
Ayrıca 7 adet küçük sanayi sitesi faaliyetti olup 12 adet
daha inşaat halindedir.
VIII – ULAŞIM
İlimiz İstanbul’a 508 km, Ankara’ya 245 km mesafededir.
Kastamonu Hava Alanının 2370mt. Uzunluğundaki pist yapımı
tamamlanmıştır.
Karadeniz'e 170 km.lik bir sahil bandı ile açılan İlde 6
ilçesi deniz kıyısındadır.
İnebolu İlçesi'nde küçük tonajlı gemilerin yük alıp
boşaltabilecekleri
bir limana sahip olup,ayrıca;
Cide, Abana, Çatalzeytin ilçelerinde küçük limanlar
mevcuttur.
Kastamonu Kalesi;
Şehrin batısında bir ana kaya kütlesi üzerinde bulunan kale
M.S. 12. yy'da Komnenoslar tarafından yaptırılmıştır.
Orijinal yapıdan günümüze sadece iç kale kısmı ulaşmış olan
Kalenin dış surları 18.yy sonlarında yok olmuştur.
Kalenin çeşitli dönemler içerisinde geçirmiş olduğu
değişiklikler,
yapının bir Ortaçağ Bizans yapısından çok
Türk mimarisini yansıtmasına neden olmuştur.
Kalenin şehirden yaklaşık 120 metre yüksekte olması ve
ulaşım yönünden oldukça kolay olması Kastamonu'yu panoramik
açıdan
izlenebilecek en iyi yer konumunda olmasını da sağlamıştır.
Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ve
"Bayraklı Sultan"
olarak anılan türbe bulunmaktadır.
Kastamonu "Evliyalar Şehri" olarak da ünlenmiştir.
Başta Şaban-ı Veli olmak üzere birçok alimden kalan eserler
ve
hatıralar Kastamonu'yu turizmde ilgi odaklarından biri
haline getirmiştir.
Kastamonu Kalesi ile ilgili hazırladığım ayrıntılı yazı ve resimler için, tıklayın.
122 yıllık tarihi Abdurrahman Paşa Lisesi;
1883 yılında Kastamonu Valiliği'ne tayin edilen Abdurrahman
Paşa,
ileri görüşlü ve saygın bir devlet adamıdır.
İmparatorluğun içine düştüğü durumdan kurtulmasının ancak
eğitim alanında
yapılacak reformlarla mümkün olabileceğini görmüştür.
Valiliğinin ikinci senesinde, 1884 yılında şehir merkezinde
Darülmuallimin ve
Askeri Rüştiye gibi okullann hemen açılmasını sağlamıştır.
Bununla da yetinmemiş;
İstanbul dışında ve özellikle Anadolu'da, idâdî (lise)
statüsünde
henüz bir mektep yok iken Kastamonu'da idâdî adıyla
bir okulun açılmasına karar vermiştir.
İlkin binanın resimlerini çizdirmiş veya bugünkü adıyla
projesini yaptırmış ve
Maârif Nezâreti'nden müsaade istemiştir.
Gerekli izin alınmış ve Anadolu'da ilk idadinin temeline 30
Mart 1885 günü
kazma vurulmuştur.
2 Mayıs 1885 günü de resmî bir törenle temel atılmıştır.
Ortaokuldan mezun olan öğrenciler mağdur olmasın,
sene kaybetmesin diye inşaat bitmeden Askeri Rüştiyenin
bir koğuşunda öğrenime başlanmıştır.
*Lise hakkında ki bilgiler http://www.apl.37.web.tr/ adresinden alınmıştır.
Saat kulesi;
Anadolu’nun çoğu şehrinde ve Osmanlı hakimiyetinde kalmış
bazı yerlerde olan
saat kulesinden bir tanede Kastamonu şehir merkezinde var.
Kastamonu Hükümet Konağı’nın arkasındaki, şehrin doğusunda
bulunan
yamaç üzerindeki Saat Kulesi’ni Kastamonu Valilerinden
Abdurrahman Nureddin Paşa,1884-1885 yıllarında yaptırmış ve
saatini de Avrupa’dan getirtmiştir.
Saat Kulesi kare bir kaide üzerinde 12 m. yüksekliğindedir.
Açık sarı ve açık yeşil renkte kesme taştan yapılmıştır.
Yuvarlak kemerli bir kapı ile içerisine girilen kule, içten
iki katlıdır.
Dört yöne de yuvarlak ve geniş pencereler açılmıştır.
Katlar arası dışarıya taşkın silmelerle belirlenmiştir.
Kulenin ikinci katında bulunan saatin malzemeleri ve
onun üzerinde de çanı bulunmaktadır.
Kulenin üzeri piramidal bir külahla örtülmüştür.
Coğrafi yapı;
Dağların üzerindeki akarsuların oluşturmuş olduğu
derin vadi, kanyon, şelale ve diğer jeolojik oluşumlarla
eşsiz bir doğal güzelliğe sahip olan Kastamonu,
1600 metreye varan yaylaları, 135 kilometrelik sahili ve
Ilgaz Dağlarındaki
kış turizmi ile Türkiye'ni ender turizm çeşitliliğine sahip
kentlerinden biridir.
Coğrafi bakımdan yeryüzü şekillerinin dağılımına
bakıldığında,
Kastamonu'nun %76.4'ü dağlık, % 21.6'sı platolar ve
% 3.8'i ise ovalardan oluştuğu görülür.
Bu coğrafi dağılımda ormanlarımız yaklaşık olarak
%64'lük bir alanı kaplarken tarım alanları ise %30'luk bir
paya sahiptir.
Doğal Bitki Örtüsü;
Kastamonu ilinde orman ve fundalıklar önemli bir oran teşkil
etmektedir (%64),
ormanlar daha fazladır (%56) ve Kastamonu İl merkezinin
kuzeyinde
sahil şeridi boyunca uzanan dağ silsileleri üzerinde iyice
sıklaşır ve
bu bölgeler sık orman bölgesidir.
İlin Güneyinde Ilgaz bölgesinde de yaprağını dökmeyen
oldukça sık orman örtüsü hakimdir.
İlde genelde orman ağaçları Kızılcam, Karaçam, Sarıçam,
Göknar, ardıç gibi ibrelilerle Kayın, Meşe, Kavak, Kestane
ve
Çınar gibi yapraklılardan oluşmaktadır.
Ayrıca Ormangülü, Çobanpüskülü, Kocayemiş, Böğürtlen, Yabani
fındık gibi
ağaççıklar da görülmektedir.
Yağış ve nem oranı yüksek olduğundan zengin bir orman altı
örtüsü vardır.
Ağaç örtüsünün bulunmadığı ve tarım yapılmayıp mera olarak
kullanılan
kısımlarda çeşitli türden buğdaygil ve baklagil yer
bitkileri yer almaktadır.
Bunun dışında örtünün bozulduğu yerlerde bazı dikenli
bitkiler görülmektedir.
Heybetli Yaralıgöz dağı,Yaralıgöz dağı ile ilgili diğer
resimler ve bilgiler
2. bölümde yer alacak.
Kastamonu yazımızın 1. bölümü burada bitiyor,
|
Bakınız; Muhterem'le Geziye-Kastamonu-2.Bölüm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.