1. bölümde bahsetmiştim, bu kültür merkezi restore edilen Çorapçı Handa açıldığı için merkezin diğer adı "Çorapçı han" olarak geçiyor.
Han, geçtiğimiz yıllarda restorasyon geçirerek başta Türk İslam Sanatları branşları olmak üzere, pek çok konuda kursun verildiği İhramcızade Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmete girmiş.
Çorapçı hanla ilgili ve İhramcızade İsmail Hakkı Toprak (k.s) Hazretleri ile ilgili geniş bilgiyi 1. bölümde vermiştim.
1. bölüm yazısı 👉BURADA
1. Bölümde kültür merkezinin giriş katını gezmiş, hanla ilgili bilgileri vermiştim.
2. Bölümde merkezin üst katında yer alan derslikleri ve bazı önemli konulara ayrılmış odaları görebilirsiniz.
Odalardan birisi, İhramcızade İsmail Hakkı Toprak (k.s) Hazretlerine ait anıların, resimlerin yer aldığı küçük bir müze olarak hazırlanmış.
Makam-ı İhramcızade adında ki başka bir oda da ise İhramcızade İsmail Hakkı Toprak (k.s) Hazretlerine ait kullandığı eşyaları ve bu handa olduğu günlerde oturduğu, kaldığı yeri görebilirsiniz.
Bu dersliğin adı "Nuri Demirağ Uçak Atölyesi", Sivas'ta bir uçak atölyesine verilebilecek en güzel ve anlamlı isim👏👏👏
NURİ DEMİRAĞ KİMDİR?
Türk Havacılık Tarihinin de en önemli
isimlerinden ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları inşaatının ilk
müteahhitlerindendir.
Türkiye’de ilk uçak fabrikasının kuruluşu, ilk sigara kağıdı
üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi ilkleri gerçekleştiren, İstanbul Boğazı
üzerine köprü yapılması, Keban’a büyük bir baraj yapılması düşüncelerini ilk
kez gündeme getiren kişidir. Özellikle havacılık sanayisinde başarıları ile
anılır.
Nuri Demirağ, 1886 yılında Sivas‘ın
Divriği ilçesinde doğmuştur.
Babası Mühürzade Ömer Bey, annesi Ayşe Hanım’dır.
1889 yılında, Babası yargıç Ömer bey attan düşerek öldü.
Orta öğrenimini Divriği Rüştiye Mektebi’nde tamamladı.
Mezun olduktan sonra aynı okulda öğretmen yardımcısı olarak bir süre görev yaptı.
Babası Mühürzade Ömer Bey, annesi Ayşe Hanım’dır.
1889 yılında, Babası yargıç Ömer bey attan düşerek öldü.
Orta öğrenimini Divriği Rüştiye Mektebi’nde tamamladı.
Mezun olduktan sonra aynı okulda öğretmen yardımcısı olarak bir süre görev yaptı.
Nuri Demirağ, 1920'li yıllarda Mesude Hanım ile evlendi.
Bu evlilikten Galip ve Kayı Alp adlı iki oğlu, Mefkure, Şukufe, Süveyda,
Süheyla, Gülbahar ve Turan Melek adlarında 6 kızı oldu.
Yabancıların tekelinde olan sigara kağıdı işine girdi.
Eminönü’de küçük bir dükkânda ilk Türk sigara kağıdı yapımını başlattı. Ürettiği
sigara kağıdına “Türk Zaferi” adını verdi.
Nuri Demirağ, bu ilk girişiminden büyük kazanç elde etti.
Nuri Demirağ, bu ilk girişiminden büyük kazanç elde etti.
Cumhuriyet’in ilanından sonra, Fransızlar üstlendikleri
demiryolu yapımını 1926 yılında bırakınca; tapu dairesinde mühendis olan
kardeşi Abdurrahman Naci Bey’i de memurluktan ayırarak birlikte bu işin
müteahhitliğine başladı.
Samsun–Erzurum, Sivas-Erzurum ve Afyon–Dinar hattını 1012 kilometrelik demiryolunu bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladı. Çok dağlık ve kayalık arazide balyozlarla dağları delerek tünel açmak zorunda kalmalarına rağmen işlerini zamanında tamamladılar. Türkiye’nin 10 bin km’lik demiryolu ağının 1250 km’lik bölümünün inşasını gerçekleştirmiştir. Bu nedenle 1934 yılında kendisine Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından “Demirağ” soyadı verilmiştir.
Samsun–Erzurum, Sivas-Erzurum ve Afyon–Dinar hattını 1012 kilometrelik demiryolunu bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladı. Çok dağlık ve kayalık arazide balyozlarla dağları delerek tünel açmak zorunda kalmalarına rağmen işlerini zamanında tamamladılar. Türkiye’nin 10 bin km’lik demiryolu ağının 1250 km’lik bölümünün inşasını gerçekleştirmiştir. Bu nedenle 1934 yılında kendisine Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından “Demirağ” soyadı verilmiştir.
1936 yılında, Beşiktaş Nuri Demirağ Uçak Atölyesi’nin temeli
atıldı. Divriği’de yapılacak olan fabrika için çalışmalara başladı. Öncelikle
İstanbul’da bir deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle
anlaştı. İstanbul’da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nin yanında atölye binası
inşa edildi (Deniz Müzesi’nin solunda bulunan büyük sarı bina). Deneme
uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy’deki Elmaspaşa Çiftliği’ni satın aldı ve
üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atölyesi yaptırdı. Uçuş
sahası, Avrupa’nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde
idi.
Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılmaktadır.
Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılmaktadır.
Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden “Selahattin Reşit
Alan” üretilecek uçak ve planörlerin planını çizdi. 1936’da ilk tek motorlu
uçak üretildi ve Nu.D-36 adı verildi. 1938’de Nu.D-38 adlı çift motorlu 6
kişilik yolcu uçağı yapıldı. 1939’da Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini
gerçekleştirdi.
1938 yılında, Türk Hava Kurumu, 65 planör satın almak için
sipariş verdi. 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; sipariş edilen
NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul’da
gerçekleşmişti.Türk Hava Kurumu Nuri Demirağ’a verdiği uçak siparişini iptal etti.
Olay mahkemeye yansıdı. İki ayrı Bilirkişinin olumlu rapor yazmasına karşın THK uçakları almadı. THK’nın siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçakların teslimi için Eskişehir’de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmiştir.
Selahatiin Reşit Alan, 1938’de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken, çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte açılan hendeği görmez ve hendeğe düşer.
Reşit Alan bu kazada vefat eder. Bu kazadan sonra THK verdiği uçak siparişini iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlandı. Ayrıca uçakların yurtdışına satılamaması için bir de kanun çıkartılır.
Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1944 yılında kapanır.
Olay mahkemeye yansıdı. İki ayrı Bilirkişinin olumlu rapor yazmasına karşın THK uçakları almadı. THK’nın siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçakların teslimi için Eskişehir’de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmiştir.
Selahatiin Reşit Alan, 1938’de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken, çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte açılan hendeği görmez ve hendeğe düşer.
Reşit Alan bu kazada vefat eder. Bu kazadan sonra THK verdiği uçak siparişini iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlandı. Ayrıca uçakların yurtdışına satılamaması için bir de kanun çıkartılır.
Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1944 yılında kapanır.
İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde bir Uçak
Mühendisliği bölümünün açılması için öncülük etti. Türkiye’nin ilk yerli
paraşüt üretimini gerçekleştirdi. 1941 yılında, Türk yapımı ilk uçak
İstanbul’dan Divriği’ye ilk uçuşunu pilot olarak yetiştirdiği oğlu Galip
Demirağ’ın kullandığı uçakta yaptı.
1944 yılında, Nuri Demirağ’a ait Uçak Pisti, Fabrika ve
Etüd Merkezinin bulunduğu alan istimlak edildi. Ürettiği Nu.D 38 adını taşıyan
çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yurt dışında büyük ilgi gördü. Dünya
havacılığı yolcu uçakları "a" sınıfına alındı.
Nuri Demirağ, 13 Kasım 1957 tarihinde İstanbul’da şeker
hastalığı nedeni ile 71 yaşında öldü.
Nuri Demirağ'ın adı Sivas'ta açılan hava limanına verildi.
Makam-ı İhramcızade odası, bu odada İhramcızade İsmail Hakkı Toprak (k.s) Hazretlerinin kullandığı eşyaları ve bu handa olduğu günlerde oturduğu, kaldığı yeri görebilirsiniz.
Kapının arkasında kalan bölümde, oturduğu yer tekrar hazırlanmış.
Kur'an-ı Kerim tilavet odası
Hanın üst katında Kur'an-ı Kerim ve Hadis odaları var.
Çorapçı Hanın avlusu
İhramcızade İsmail Hakkı Toprak (k.s) Hazretleri Müzesi
İhramcızade İsmail Hakkı Toprak (k.s) Hazretleri
Çorapçı Hanın üst katında bulunan "Muhabbethane" İsmail Hakkı Toprak Hazretleri döneminde bayanların kullandığı eski müritlerin sohbetlerini, ibadetlerini sürdürdükleri "Vekâle" denilen dergah kısmındaymış.
Üst kattaki iki göz odadan biri olan Vekâle'de, yaz kış demeden uzak diyarlardan gelen ihvanlar, İhramcızade Hazretleri'nin sohbetlerinden feyz alırlardı.
Mutfak kısmında aynı sofrada yemekler yenir, hanımlar uzak yerlerden gelmişlerse birkaç günlüğüne tekkkede barınırlardı. İkinci katta bulunan büyük odada bazı geceler ihvanlar toplanır, tek kelime etmeden çıt çıkarmadan "Samiîn" (dinleyici) sıfatının hakkını vererek efendilerini dinleyip zikrederlerdi.
Kaynak;
Sivas Belediyesi “Konaklarımız” broşürü sayfa; 11
Muhabbethane
Yeni bölümde görüşmek üzere....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.